Issız Ben Bulben'in yamacında, Drumcliff'te bir kilisenin mezarında William Butler Yeats yatar.
"Şahinleriyle ünlü Ben Bulben" dağında geceleri ardına kadar açılan, atlı perilerin gelip geçtiği bir kapı olduğu bilinir.
Yanıbaşında uzanan geniş ve yeşil Drumcliff vadisi pek tekin değildir...
Yüz elli yıl önce Dublin'de doğan yirminci asrın büyük şairlerinden Yeats (öl. Roquebrune-Cap-Martin, Fransa 1939), kadim kelt inanç ve adetlerinden yadigar hikâyelerinde (Kelt Şafağı) çocukluğunun geçtiği Sligo ilinde bulunan Ben Bulben dağı ve Drumcliff'i tekin bulmaz! Ancak, şiirinde vasiyet ettiği üzere -cinlerin, perilerin cirit attığı- Drumcliff'te (büyük dedesinin de evvelce rahibi olduğu) Aziz Columba kilisesinin mezarlığına -1948'de Fransa'da bulunan 'ilk' mezarından nakledilerek- gömülür.
'Kraliçe Maeve' şairinin kelt folklorünü kullanarak yarattığı İrlanda efsaneleri, 'zümrüt ada'yı ziyaret edenlere büyülü bir rüya aleminin kapılarını aralıyor:
Yeats'e giden yolda serin bir yaz günü 'altın ufuklarda akşamın güneşi' kısılmak üzere… Gurub vakti yolda, büyük şairin 'Haşimvari' bir şiirini terennüm edip İrlanda Ulusal Müzesi'nde gördüğümüz -bir ayinde kurban edilmiş- turba bataklığında bulunmuş Keltlerden 'Clonycavan'ın akıbetini düşündük; on üç asır evvel telkari işçiliğiyle göz kamaştıran Tara Broşunu takan kızıl saçlı (ve çilli) güzeller güzeli kelt dilberini hayal ettik! Tipperary ovasında 'Cashel Kayalığında' Munster krallarının hikayelerini dinledik, kelt haçlarından mezartaşları arasında alacakaranlıkta gezinen hayaletlerin niye huzursuz olduğunu öğrendik.
Bir başka vakit, fırtınalı Dingle yarımadasında, 'dağların bakır zirvesinde' mevsim dönümü ilahlara şükran sunan keltlerin izini sürdük; tatlısu kuyularında ve meşeliklerde krallara güç veren (ve kendinden geçiren) ana tanrıça, kraliçe Maeve (Medb)'i ararken 'İrlandalı Kız'ı bulduk (Ryan's Daughter, 1970 Warner Brothers).
Yeats'e giden yolda "gömülecek toprağı bulunmayan" taşlıkta kapaklı kaya mezarları gördük; Moher kayalıklarında yaşlı cadının aşkına karşılık vermeyen Cu Chulain'in hikayesini dinledik. Az ötede bir vakit Yeats'in yaşadığı Thoor Ballylee'de kuleden yola baktık, "Pencere pervazımda yarışan sular…" (Under my window-ledge the waters race…) diye fısıldayan dalgın şairi hayal ettik;
okyanus kıyısında, Galway'de yarışan atların sesini duyduk...
Edebiyat nazariyecisine (T.S. Eliot) göre Yeats, yaşlandıkça eserlerinde genç kalır; 'evrensel bir tecrübeyle' bütün insanlar için konuşmaya başlar:
Beni kırk dokuzuncu yaşıma getiren
Verimsiz ihtiraslarımı bağışlayın...
(Sorumluluklar'da yer alan ithafından -William Butler Yeats Responsibilities, 1914)
Yeats'e giden yolda şimdi Innisfree'ye geldik. Sligo ilinde Gill gölünde şarkı söyler gibi "Kalkıp gideceğim şimdi, Innisfree'ye gideceğim" (I will arise and go now, and go to Innisfree) diyen Yeats'i yad ettik.
Gölde akşamın güneşi söndü… Artık Drumcliff'e vardık. Yeats'in ebedi istirahatgahında, Ben Bulben'in altında şu mısraları okuduk:
Aldırmadan bakın
Hayata, ölüme
Ey atlı, geçip giderken!
(Cast a cold eye
On life, on death.
Horseman, pass by!)
Son Şiirler'den (Last Poems, 1938-39)
Under Ben Bulben