Hindistan’ın en ilginç eyaleti, sandal ağacı, fildişi ipek ve tütsünün merkezi: Karnataka
Hindistan ayrı bir kıta olabilecek kadar büyük bir ülke. Yüzölçümü Türkiye’nin üç katı. Nüfusu ise 15 katı. Bir gezgin için dünyanın belki de en ilginç ülkesi Hindistan. Bu büyük ülkede çok değişik geziler yapmak mümkün.
Hindistan’da ayrı ayrı diller, dinler, saraylar, kaleler, müzik ve dans, kabileler var. Mugal sanatı, Budist sanat, Hindu sanatı var... Buralarla ilgili tematik geziler yapılabilir. Ya da aynı anda sürekli kar kaplı dağlardan altın kumlu plajlara kadar gezebilmek mümkün olduğu için, geziler coğrafik de olabilir... İşte bu denli şanslı bir gezi ülkesine yapılacak olan bir keşif seyahati, Hindistan’ın güneyinde bulunan Karnataka Bölgesi’ni de içerir. 1973 yılına kadar Mysore Eyaleti olarak bilinen Karnataka, Hindistan’ı oluşturan 29 yönetim bölgesinden biri...
Kannada dilinde ‘Yüce Ülke’ anlamına gelen Karnataka nüfusunun çoğunluğunu Malakka Yarımadası, Sumatra ve Madagaskar’da yaşayan halklar oluşturuyor. Halkın yüzde 70’inin Kannada dilini konuştuğu eyaletin başlıca dini Hinduizm; eskiden çok yaygın olan Caynacılık ve Budacılık da varlığını sürdürüyor. Halkının yüzde 80’inin tarımla uğraştığı Karnataka, Hndistan’ın toplam kahve üretiminin yüzde 70’ini sağlıyor. Karnataka aynı zamanda Hindistan’ın önde gelen eğitim merkezlerinden biri; 36 binin üzerinde eğitim kurumu bulunuyor.
DEV BAMBU AĞAÇLARI ZENGİN BOTANİK BAHÇESİ
Sekiz milyonu aşkın nüfusuyla Asya’nın en hızlı büyüyen kentlerinden biri olan başkent Bangalore, Hindistan’ın son çeyrek yüzyılda yaptığı teknolojik atak sayesinde Asya’nın ‘Silikon Vadisi’ olarak tanımlanıyor. Kent bu imajıyla diğer Hindistan kentlerinden ayrılıyor. 1800’lü yılların başında geniş caddeleri ve yemyeşil parklarıyla ‘bahçe şehir’ görünümünde olan kent, Hindistan’ın bağımsızlığından sonra film yıldızlarının, bürokratların, önemli kişilerin yaşadığı bir kültür ve dinlence kenti haline geldi. Kent bugünlerde çok katlı gökdelenlerle kaplı, yoğun trafiğe mahkum, elektrik ve su kesintilerinin normal karşılandığı dev bir endüstri kenti durumunda.
135 hektarlık yemyeşil bir alan içinde dev bambu ağaçlarının doğal kayalarla ilginç manzaralar sunduğu Cubbon Park; ‘halkın güç ve saygınlığını yansıtmak’ amacıyla 1956 yılında granitten inşa edilen ve üstünde Hindistan’ın sembolü olan dört başlı Aşoka Aslanı’nın bulunduğu Vidana Souda; çok hoş balkonlar, sütunlar ve kemerlerin göze çarptığı Tipu Sultan Sarayı; Güney Asya’nın en zengin botanik bahçesi olarak kabul edilen Lalbağ Botanik Bahçesi Bangalore’da görülmesi gereken yerler arasında.
Sandal ağaçlarının, fildişinin, ipeğin ve tütsünün merkezi Mysore de Karnataka eyaletinin en çok gezilen yerlerinin başında geliyor.
Karnataka’nın en büyük üniversitesine sahip olan Mysore kenti, önemli bir kültür merkezi durumunda. Hind-İslam tarzında inşa edilmiş, ‘Mihrace Sarayı’ olarak bilinen, 12 tapınağın çevrelediği Amba Vilas Sarayı; 1915 yılına kadar kraliyet rezidansı olarak kullanılan, şimdi bünyesinde çok önemli sanatçıların eserlerini barındıran Caganmohan Sarayı; 1659 yılında tek blok granitten yapılmış Nandi heykelinin bulunduğu, denizden 1.062 metre yükseklikteki tepede kurulmuş, uzaklardan bile görülebilen Çamundi Tepesi; Caynacıların en kutsal saydıkları, 17.38 metre boyundaki Hindistan’ın en büyük heykeli Şravanbelgola, Mysore’de keyifle gezebileceğiniz yerler.
Mysore’a 35 kilometre uzaklıktaki Somnatpur’da bulunan, 80 dolayındaki Hoysala tapınaklarının en iyi korunmuş ve tek eksiksiz yapısı olan Keşava Tapınağı’nı mutlaka görmelisiniz. Hoysala Hanedanlığı’nın ihtişamını en iyi örnekleyen yapılardan biri olan tapınak eksiksiz kulesiyle iyi korunmuş durumda. Tapınak içindeki salon gösterişli sütunlar ve işlemeli tavanla çevrili. Üç türbeli tapınak boydan boya birebir ölçüleriyle Krişna ve Vişnu’nun heykelleriyle dolu.