Timsahın Gözyaşları


Kimi zaman filmlerde, kimi zaman hayvanat bahçelerindeki kendilerine ayrılmış;  hareketsiz geçen esaret hayatlarını yaşadıkları kafeslerde görürüz timsahları… Gözleri kapalı, uykulu görünümleriyle saatlerce oldukları gibi dururlar. Çok kişi, uyuşuk olduklarını veya uyuşturulduklarını düşünür.. Kimileri için de hantal bir hayvan gibi görünür. Oysa, dünyanın en hareketli, en canavar hayvanlarından biridir timsahlar… Evet, bütün gün uykudaymış gibi gözleri yarım kapalı, kımıldamadan dururlar, ama beslenme saatleri geldiğinde de o uyur gibi duran hantal iri hayvanlar duvarlar üzerindeki minik kertenkeleler gibi, kendilerinden hiç beklenmedik bir çeviklikle adeta yerlerinden sıçrayıp hareketlenirler. Ellerindeki et dolu kovalarla gelen bakıcıyı uzaktan görüp tanırlar. Hareketlilikle beraber hiç beklenmedik bir gürültü kopar. Timsahlar, homurdanarak birbirlerini ısırmaya, iri uzun kuyruklarını sallamaya başlarlar. Hele hele, bakıcı gelip de, eti kovadan alıp kafesin içine attı mı, alt alta üst üste adeta bir çıngar kopar.

Et kavgası başlamıştır hayvanlar arasında. Ancak, eti kapıp yemeğe başladıkları zaman da ortalık sakinleşir, süt liman kesilir. Et parçaları kemikleriyle beraber adeta yutulur ve timsahlar, karınları şişene dek beslenip dururlar. Ondan sonra da uzun sürecek bir hazım süreci için uyuklama safhası başlar… Timsah avını yakaladığı zaman, ağzına ne kaptırabilmişse iki çenesinin ve dişlerinin arasında bir merdane gibi kıstırır; yani kopartmadan önce, büyük bir ağırlık basan iki çenesi arasında yakalamış olduğu parçanın kemik dokusuna zarar vermiştir bile. Ve tek bir hareket yapar.. Sağa sola savurduğu kafası ve sivri dişleriyle ağzına almış olduğu parçayı kopartıp hızla yutar, ikinci bir hamleyle de yaralamış olduğu avından hemen bir başka parça daha koparmaya yönelir..

İki yıl önceydi, Sudan’da başkent Hartum’un kuzeyindeki bir bölgede, küçük bir feribota dönüştürülmüş derme çatma bir teknenin üzerinde Jeep’lerimizle Nil Nehri’ni geçiyorduk. Teknenin üzerinde Nübyalı fellahlar rehberimize, birkaç gün önce, hemen yanı başımızda yer alan köydeki bir balıkçının bacağının timsah tarafından nasıl kopartıldığını heyecanla anlatıyorlardı. Nil kıyısında bir evde oturan, timsahları çok iyi tanıyan yılların balıkçısı, nasıl olmuşsa boş bulunup sahilde otların arasında fark edememiş olduğu bir timsahın ani saldırısı ile bacağını kaptırmış, ancak bacağı timsahın ağzında olan iri yarı, güçlü kuvvetli balıkçı, can havliyle parmaklarını timsahın gözüne geçirip kör edene tek batırmış ve timsah ta can acısıyla avını bırakıp hızla kendisini suya atmış . Timsah vakaları, deyim yerinde ise timsah kazaları; her yıl,  bu yırtıcı hayvanların insanlara yakın oldukları yerlerde anlatılır durur.. Timsahlar, günümüz dünyasında yaşayan birkaç fosil hayvandan bir tanesi. Varlıkları 60 milyon yıl öncesine kadar uzanıp gidiyor.. Dünya yüzündeki büyük iklim değişikliklerini görmüş, ancak az bir değişimle günümüze kadar gelebilmişler. Bugün hâlâ Afrika, Asya, Avustralya, Kuzey ve Güney Amerika anakaralarının sıcak bölgelerinde varlıklarını sürdürmeye devam ediyorlar.

En tehlikeli, en saldırgan olanları Madagaskar Adası da dahil Afrika anakarasının sıcak bölgelerinde yaşayan ve de timsahlar aleminin en büyük bireyi sayılan Nil timsahı ile Kuzey Amerika’nın güney coğrafyasında yaşayan Missisipi timsahı.. Yaşlı Nil timsahlarının boyları 8-10 metreyi buluyor. Doğanın en tehlikeli canlılarından biri olan bu hayvanlar, yine doğanın en tehlikeli canlısı insan tarafından bir zarar görmez ve de bir hastalığa yakalanmazlarsa 100 yıl kadar yaşayabiliyorlar..Her ne kadar tehlikeli olsalar da, yüzyıllar ötesinden günümüze gelen kutsanmış belli başlı hayvanlar arasında yer alıyorlar. Eski Mısır’ın timsah tanrısı Sobek bu kutsallığın en önemli göstergelerinden bir tanesi; ancak, bugün hâlâ Afrika, Asya ve Güney Amerika’nın değişik yerlerinde timsahlara kutsanmış hayvanlar gözüyle bakılıyor. Dini ritüellerde, mitolojilerde, efsanelerde hep varlar. Madagaskar’ın kuzeyinde yaşayan Antankara ve Betsimisaraka’lar  ölü atalarının ruhlarının timsahlarda yaşadıklarına inandıkları için, önemli dini günlerde bu hayvanları kurban ettikleri sığırların etleriyle besliyorlar.

Timsah, anatomik açıdan da oldukça ilginç özelliklere sahip bir hayvan.  Öncelikle en ilginç taraflarından bir tanesi, dünyada yaşayan kara hayvanları içinde üst çenesini açan tek örnek.. Sık sık çiftleşebilen timsahların erkekleri doyumsuz denecek kadar aktif, enerjik ve poligam. Bütün bir gün birçok dişiyle çiftleşip gebe bırakabilecek güce sahipler.

Dişi bir timsah yaşının verdiği gelişmişliğe göre, çiftleşmeden üç ay sonra 20 ila 90 arasında yumurta yapıyor, ancak bu yumurtaların % 20 kadarı sağlam kalabiliyorlar.. Anne ve baba timsahlar her ne kadar yumurtalarını korumaya çalışsalar da kartal, akbaba, yaban domuzu, balıkçıl kuşları gibi timsah yumurtasını afiyetle yiyen hayvanların kurnazlıkla yaptıkları hırsızlıklardan kurtulamıyorlar. Yumurtadan çıkan yavru timsahlar, ilk haftalarda çekirge gibi büyük böceklerle, kurbağalarla besleniyorlar, ama gelişmiş timsahlar manda gibi büyük hayvanları birkaç dakikada parçalayıp midelerine indiriyorlar..

Timsahların yaşadıkları coğrafyalarda bulunan gezginlerin dikkat etmeleri gereken en önemli hususlardan biri göl, bataklık kıyılarında, akarsu boylarında her zaman tetikte ve dikkatli şekilde dolaşmaları.  En büyük, yaşlı timsahlar bile kedi gibi çevik ve hızlı olabiliyorlar. Ve her yıl onlarca insanın yaşamı; suda olduğu kadar, toprak üzerinde de çok iyi bir avcı olan bu hayvanların dişleri arasında son buluyor.

Timsahlar gerçekten de gözyaşı akıtan hayvanlar arasında başı çekiyorlar. Ama, akıttıkları göz yaşları ne acıdan, ne de acımaktan kaynaklanıyor. Gözlerin salgıladığı bu sıvı, bu çok önemli organın kurumasını ve ferini kaybetmesini engelliyor. Yoksa, gözyaşı akıtmayan bir timsahın sonu körlüğe gidiyor.      

Timsahlar, sıcak ülkelerin kimi etnik topluluklarında ne kadar büyük bir saygınlık görseler de, derileri için öldürülen hayvanların başında geliyorlar. Son yıllarda uluslararası platformlarda alınan kararlarla timsah katliamına kısmen son verilmiş de olsa, Sudan gibi kimi ülkelerde timsah avcılığı kıyasıya devam ediyor. Kimi etnik toplumlarda da timsah dişi koruyucu bir talisman olarak kullanıldığından, timsah dişine rağbet çok. Bunun için de, vahşi doğada yakalanan timsah bağlanıyor, ağzına bir kütük konularak iki çenesi açık tutuluyor ve çıkartılacak olan dişin köküne külde pişirilmiş sıcak bir patates yerleştiriliyor. Bu operasyondan sonra, hayvanın dişi etinden kolaylıkla çıkartılıp alınıyor, ardından da timsah doğaya salınıyor.

Bütün bunların yanında; timsah, eti yenen hayvanlardan biri.  Paris’te egzotik hayvan eti satan ünlü Fauchon müessesesinde timsah eti oldukça pahalı. Uzak doğu’da, Afrika’da, Madagaskar’da ise oldukça ucuz bir et. Madagaskar’da olduğu gibi, konservesini yapıp satan ülkeler bile var. En çok da deniz kaplumbağasının eti gibi çorbaya karıştırılıyor. Ama, genel olarak tadı tuzu pek net anlaşılmayan yavan bir lezzet bu. Benim tercihimse ızgarası. Pembe, kırmızı tonlarda, tavukla sığır eti arası bir tat..  Olur ya bir gün yolunuz Sudan’a düşerse, Hartum’da timsah şiş kebap yiyebileceğiniz restoranlar mevcut..        


Makaleleri
Karşıdaki Ada Midilli
Antik Mısır’ın Mezar Bebekleri: Uşabtiler
Kapadokyalı Bir Aziz: Saint Mamas
Eski Mısır'ın Gizemli Kuşu İbis
ANKARA GEMİSİ
SAMATYA
Timsahın Gözyaşları
Makriköy "Şömendöfer" İstasyonu
Karanlıkların Bekçisi Anübis
Uğultulu Bir Kent: FEZ
Mısır'ın Batı Çöllerinde
Bir tarafta Akdeniz bir tarafta Büyük Sahra Çölü: CEZAYİR
Aya Mama Deresi
Aya Eirene Kilisesi
Baruthane Kulesi
Rüstempaşa Cami
Tarihin 8. Harikası Ayasofya
Sarayburnu' ndaki Heykel
Kutsal Yağ Miron
Geçmişini Sürdürmeye Devam Eden Bir Semt SAMATYA
Mısır' ın bilinmeyen yüzü
Madagaskar'da Ölüm
Galata Kulesi
İstanbul'un Sıfır Noktası: Milyon Taşı
Dikilitaş
Bir Kapadokya Turu

Önerdiklerimiz

YERALTINDAKİ İSTANBUL TURU
SÜLEYMANİYE - VEFA - ZEYREK
LYON IŞIK FESTİVALİ
BANGLADEŞ

BANGLADEŞ

10 gece 11 gün
KONYA ŞEB-İ ARUS TÖRENİ
PERA’DAN GALATA’YA 6-7 EYLÜL 1955
İSTANBUL'UN HANLARI VE ÇARŞILARI
FENER - BALAT TURU
Kişiye Özel Geziler

Size Özel Turlar

Hayalinizdeki geziyi sayfamızda bulamadınız mı?

Hayallerinizdeki Geziyi, Hayallerinizin Ötesinde Yaşayın!

Nasıl bir program istediğinizi söyleyin, size hayallerinizdeki geziyi tasarlayalım, siz dünyayı nasıl görmek isterseniz öyle bir rotayla; herkes için değil sizin tercihleriniz, sizin hayalleriniz, sizin maceranız için

Gemi Gezileri
Makaleler
Fest Travel
Fest Travel Instagram
Fest Travel Youtube
Fest Travel Twitter
Fest Travel Facebook
Çalışma Saatleri
Pazartesi - Cuma : 08.30 - 18.00

Mesai saatleri dışında bize ulaşmak için [email protected] adresimize yazabilir ya da 0 850 622 33 78 no’lu telefonu arayabilirsiniz.
Barbaros Bulvarı, Barbaros Apt. No.74 K.7 D. 18-19 PK.34349 Balmumcu, Beşiktaş-İstanbul / Türkiye

Tel: 0 850 622 33 78
Faks: 0 212 216 10 30
E-Posta: [email protected]