Siena: Bir Ortaçağ Hazinesi


“Küçük  güzeldir” diye düşünenlerdenseniz, Siena kenti sizi kısa zamanda fethedecek demektir. 

Toskana bölgesinin  yeşil tepeleri arasında bulunan Siena ortaçağ İtalya'sının en önemli şehir devletlerinden birisi  olmuş. Aslında kuruluşu Roma dönemine çıkıyor. Hatta efsaneye göre neredeyse  Roma kadar eski.  Roma'nın kurucularından Remus'un oğlu Senus kurmuş burayı. Kentin her yerine serpiştirilmiş iki çocuğu emziren kurt heykelleri de bunu anlatıyor.  

Ama Siena'ya bugünkü önemini  kazandıran ortaçağ dünyasının sunduğu fırsatlar olmuş. Ticaret ve bankerlik  faaliyetleriyle büyük bir servet edinen Sienalılar o zamanlar 50.000 kişinin yaşadığı kentlerini güzelleştirmek amacıyla görkemli eserler oluşturmuşlar. Bu iddialı projelerde Siena'nın komşu  Floransa ile girdiği rekabetin etkisi de herhalde büyük rol oynamış. 

Piazza del Campo kentin adeta kalbi. 700  yıldır yaşlanmayan bir kalp. Sadece İtalya'nın değil, dünyanın en güzel meydanlarından... Pembe-kırmızı yüksek binaların arasından kıvrılarak geçen dar, geniş bütün sokaklar bu meydana ulaşıyor. Meydan denince akla hep düz geniş bir alan gelir. Campo ise eğimli ve istiridye kabuğu şeklinde. Bir zamanlar kenti yöneten dokuz kişilik hükümetin  anısına dokuz parçalı. Yüksek gotik binalar bir antik tiyatro gibi meydanı çevrelerken, hemen karşılarında kentin eski çağlardan beri yönetim merkezi olmuş “Palazzo Pubblico” tüm heybetiyle yüzyıllardır gölgesini meydana aksettiriyor. Herhangi bir sokaktan meydana ulaştığınızda 85 metrelik kulesi ile karşınızda beliren bu yapı Siena  halkının gücünü simgelemiş her zaman. 

Günün her  saatinde kalabalıkların doldurduğu  bu  alan yılda  iki kez  olağandışı  bir  hareketliliğe  sahne oluyor. Palio adı verilen ve kentin farklı mahallelerini temsil eden atların ve binicilerinin  katıldığı geleneksel  yarış  burada düzenleniyor. Kentin tarihte yaşadığı önemli olayların anısına her yıl 2 Temmuz  ve  16  Ağustos'ta düzenlenen bu yarış  sırasında meydanın pist  dışında  kalan bölümlerine  koşuşan  40.000 Sienalı ortaçağ renklerine bürünüyor, sandıklardan çıkardıkları tarihi kostümleri giyiyorlar. Birer takım forması gibi. Buraya sığmayıp  evlerin balkonlarını ve teraslarını hıncahınç dolduruyorlar. Bir balkondan bu yarışı izleyebilmek için bir avuç dolusu para harcamaya hazırlar. 

Tüm bunlar 1.5 dakika bile sürmeyecek bir yarış için. Ama ne yarış ! Hazırlık günler öncesinden  başlarken herhangi bir komploya karşı herbir mahalle kendisi için yarışacak atı  ve  biniciyi gece gündüz  koruma altına alıyor. Atlar yarıştan önce mahalle kilisesinde kutsanıyor. Zaferi  kazanan  mahallelilerin  sevinç gözyaşları  ve  çığlıklarının  birbirine karışmasını görmek ise bir başka alem. Yarışmanın  ödülü  Meryem Ana  figürlü  bir  ipek flama ve... bir  yıl  boyunca  diğer  mahallelere üstünlük taslama ayrıcalığı.  Günler süren şenlikler düzenleniyor.  Ortaçağın  mahalle  çekişmelerini  tatlı  bir rekabete dönüştürerek yaşıyor Sienalılar. Gelenekler  büyük  bir  heyecanla yaşanıyor  ve  yaşatılıyor...

Böylesine  mahalle  rekabetinin, ayrılığının   yaşandığı  Siena'da kentliler  hep  birbirleriyle çekişmişler mi diye sormadan edemiyor  insan ? Elbette ki  bir  araya  gelmeyi de bilmişler. Bir  zamanlar  kent  meclisinin  toplandığı  Palazzo  Pubblico'nun  duvarlarını  süsleyen  14.yüzyıl freskoları bunu  çok güzel anlatıyor. “İyi Hükümet  ve  Kötü  Hükümet”  konulu  duvar  resmi adaleti  ve  doğruluğu dikkate  almayan  yönetimin kentlilerin başına ne gibi felaketler açacağını anlatırken  halkın temsilcilerini  uyarıyor adeta. Lorenzetti'nin freskosu  o çağlarda  kentin  ve  kentlilerin çıkarı için çalışmanın bir  ödev, bir ibadet  gibi  algılandığını gösteriyor. Hele tüm temsilcilerin arasında uzanan ve  herbirisinin  sıkı sıkıya  tuttuğu  halat  bir ortak  aklın, ortak  bilincin  ifadesi  gibi. 700  yıl önce  bu  kaygıları taşıyan  Sienalıların bu kente  kıskançlıkla sahip çıkmaları, buraya ait olmakla gurur  duymaları  anlaşılır  oluyor.

Sokaklardaki  insanların zarafeti ve vitrinlerin şıklığı  Sienalıların sadece zengin  değil aynı  zamanda zevk  sahibi  olduklarını da gösteriyor.  Tarihi  binaların içine  yerleşmiş  mağazaların  görüntüsü  ticaretin  ne  kadar  köklü  bir  gelenek olduğunun  işareti  gibi. 

Siena'nın  en  görkemli  yapısının  katedrali  olduğu  tartışılmaz. 13 ve 15. yüzyıllar  arasında  yapılan  ve  süslenen bu  dev  yapının  kentin zenginliğinin  ve  sanatseverliğinin  simgesi olmasını iştemişler  o zamanlar.  Özenle yontulmuş  renkli  mermer  eserlerle  bezeli  dış  cephesi içerisinin  zenginliği  hakkında  bir  ipucu  veriyor  aslında. İçeriye  girildiğinde ise olağanüstü güzellikte  müze-saray  arası bir  mekan  karşılıyor ziyaretçiyi. Michelangelo'nun heykelleri, Pinturicchio'nun yüzyıllardır canlılıklarından hiçbirşey kaybetmeyen renkleriyle  freskoları...Ancak en etkileyici  olan  ise  tüm  kilisenin tabanına yayılmış olan mermer süslemeler. Farklı   renkteki   mermer  parçaları kakma yöntemiyle birleştirilerek çeşitli  dini  ve  felsefi  konuların işlendiği 50 dev pano meydana getirilmiş. Bu öğretici panolardan en ilginci  ise güzel ve çıplak bir kadın olarak ifade edilmiş  maddi  zenginliğin aldatıcı  olduğunu, gerçek  zenginliğin ise  zorlukla  ulaşılan bilgelik  olduğunu filozof Sokrates'e de yer vererek anlatan pano. Siena  gibi  ilk  bankayı   kuran  ve  bankerlikten  elde  ettiği servetle  övünen, görterişe meraklı bir kentin kilisesinde özenle  işlenmiş  bu  konu insanı  gülümsetiyor. 

Katedralin hemen altında  yer alan vaftizhane ise  15. yüzyılın gözde sanatçılarının  boy  gösterdiği bir müze gibi... Siena burada doğmuş  olan Azize Caterina ile de  ünlü. Onun  bir  zamanlar  yaşadığı  evin yanısıra,  kafatasının  bulunduğu  San Domenico Bazilikası da katolikler için önemli bir  ziyaret  mekanı.

Kentin ortaçağ  tarihi  hep  Floransa ile  çatışmalarla  dolu. Floransa'ya karşı  1260 yılında kazandıkları tek  zafer  hala övünç kaynağı  Sienalılar  için. Kaybedilen her savaş  ise  keder kaynağı olmuş. Kent 1348  yılındaki  veba  salgınından çok olumsuz etkilenmiş. Maddi  zenginliğinin büyük bir kısmının yanısıra pek çok değerli sanatçısını da kaybetmiş. 16.yüzyılın ortalarından itibaren Floransalı Medici  ailesinin  yönetimine giren Siena kentinin  halkı bu durumu  hiçbir zaman hazmedememiş. Sıradan bir insanın en  sıradan konuşmasında bile söz  dönüp  dolaşıp  Floransa  karşıtlığına  geliyor. 

Zenginliğin  güzellik  yaratma  becerisi  ile  birleştiği  bir  kent  Siena. Yüzyıllar  boyunca  zarafetinden hiç birşey  kaybetmemiş. Sokaklarını, meydanlarını, binalarını  keşfetmek büyük bir  keyif  vermekle kalmıyor, biraz da kıskandırıyor.

 

Yıldırım Büktel

 

Makaleleri
Bir Kış Senfonisi - Rovaniemi, Lapland
Ağlama Duvarına Faks
Moğolistan
Kaşgar'da Bir Pazar Günü
Siena: Bir Ortaçağ Hazinesi
Suriye' deki Haçlı Kaleleri
Assisi
Hüznün ve Eğlencenin Kenti: BEYRUT
Doğu' daki Mavi Yolculuk
Hayvanseverlerin başkenti Assisi
Masal Şehir, San'a
Özbekistan: Semerkand' dan Taşkent' e yolculuk
Okyanus kıyısındaki ortaçağ masalı
Kıpır kıpır bir kent Napoli
Osmanlı' nın sünger deposuydu bugün Ege' nin gizli cenneti
Rönesansın Başkenti: Floransa
Paylaşılamayan Kent: Kudüs
Orta Asya'da Bir Kardeş Ülke: Özbekistan
Fransız Rönesansının Gözdeleri

Önerdiklerimiz

ÜRDÜN VE PETRA VADİSİ
YILDIZ SARAYI VE ÇEVRESİ
İSTANBUL’UN KONUŞAN TAŞLARI

İSTANBUL’UN KONUŞAN TAŞLARI

Sıra dışı bir şehir jeoloji aktivitesi
FENER - BALAT TURU
OECONOMICA: ENDÜLÜS TURU
SAHRANIN ÇAĞRISI: FAS
Kişiye Özel Geziler

Size Özel Turlar

Hayalinizdeki geziyi sayfamızda bulamadınız mı?

Hayallerinizdeki Geziyi, Hayallerinizin Ötesinde Yaşayın!

Nasıl bir program istediğinizi söyleyin, size hayallerinizdeki geziyi tasarlayalım, siz dünyayı nasıl görmek isterseniz öyle bir rotayla; herkes için değil sizin tercihleriniz, sizin hayalleriniz, sizin maceranız için

Gemi Gezileri
Makaleler
Fest Travel
Fest Travel Instagram
Fest Travel Youtube
Fest Travel Twitter
Fest Travel Facebook
Çalışma Saatleri
Pazartesi - Cuma : 08.30 - 18.00

Mesai saatleri dışında bize ulaşmak için [email protected] adresimize yazabilir ya da 0 850 622 33 78 no’lu telefonu arayabilirsiniz.
Barbaros Bulvarı, Barbaros Apt. No.74 K.7 D. 18-19 PK.34349 Balmumcu, Beşiktaş-İstanbul / Türkiye

Tel: 0 850 622 33 78
Faks: 0 212 216 10 30
E-Posta: [email protected]