Bugün Machu Picchu bizi çok iyi ağırladı. Uzun zamandır yaptığım en güzel Machu Picchu gezisi oldu dersem hiç de abartmış sayılmam.
Sabah trenle Aguas Calientes istasyonuna iner inmez, peronda, burada kalacağımız otelin personeliyle buluştuk. El çantalarımızı onlara verdik ve ardından da hemen bizi esrarengiz İnka şehrine çıkaracak olan otobüse atladık. Niyetimiz kalabalık ve sıcak bastırmadan gezimizi yapıp, Machu Picchu' nun tadını çıkarmaktı. Otobüsümüz kıvrıla kıvrıla yükselen bir toprak yoldan olağanüstü manzaralar eşliğinde bizi yukarıya çıkardı. Kontrol kapısında bilet dağıtımı işi de bitince, sıra geldi gezinin kendisine...
Bacaklarımıza ve nefesimize kuvvet diyerek başladık yavaş yavaş tırmanmaya. Oflaya puflaya, dura kalka, "Daha gelmedik mi İlknur Hanım?" sorularına "Az kaldı, şurayı dönünce geldik" yalanları uydura uydura tırmanışımızı tamamladık. Geldiğimiz noktadaki manzara öylesine harikaydı ki, herkes tırmanışın her adımına değdiği konusunda hemfikir oldu. Gerçekten de ulaştığımız nokta, o kitaplarda ve kartpostallarda gördüğümüz klasik Machu Picchu fotoğraflarının çekildiği yerdi. Yani "Olmazsa Olmaz" noktalardan biri! Üstelik bugün hava öylesine güzeldi ki, bulutlar sadece zirveleri kaplamış ama pırıl pırıl parlayan güneşimizi engellememişlerdi. Ben ki fotoğraf çekmeyi sevmem, elimde iyi bir makina olmadığı için hayıflanmadım değil...
Machu Picchu' nun her köşesini kapsayan gezimiz tam 3,5 saat sürdü ve sonlara doğru yorgunluk bastırsa bile, kimse gık bile demedi. Saat 12.30da turumuz bittiğinde, hepimiz kurtlar gibi acıkmış, susamış, terlemiş, yorulmuş ama çok mutluyduk...Kendimizi şımartmak ve ödüllendirmek için hemen Machu Picchu Sanctuary Lodge' un zengin açık büfesine daldık.
Öğleden sonra ise kimimiz yeniden şehre döndü, kimimiz Aguas Calientes' teki otelimize gidip, dinlenmeye çekildi, kimimiz de Machu Picchu' dan aşağı yürüdü. Ben ne mi yaptım??? Tabii ki, buraya her gelişte yaptığım için artık klasikleşen bir rutinimi: Herkes gidip de yukarıda yalnız kalınca, manzaraya hakim bir köşede otların üstüne yayılıp, Beethoven 7. Senfoni' yi dinledim. Özellikle 2. bölümü, buraya çok uyuyor:))
Şimdi biraz Machu Pichu notları vereyim sizlere:
Size beylik tarih bilgileri yazmadım zira istediğiniz her türlü bilgiye kolaylıkla internette ulaşabilirsiniz. Yarın trenle yeniden Ollanta üzerinden Cusco'ya dönüyoruz. gezimizin temposu elverdikçe, yeni notları ekleyeceğim.