• 4* otellerde 4 gece kahvaltı dahil konaklama,
• Tüm transferler,
• Özel araç ile ulaşım,
• 2 akşam yemeği,
• Tüm müze ve ören yeri giriş ücretleri,
• FEST Travel uzman rehberlik hizmeti,
• Tüm bahşişler (gezi rehberine ve gezi şoförüne bahşiş toplanmıyor),
• Yurtdışı çıkış harcı (₺500),
• 70 yaşa kadar Yurtdışı Seyahat Sağlık Sigortası (70 yaş ve üzeri 40 Euro),
• Karbon Ayak İzi (KAİ) Ormanı Projesi’ne sizin için yapılacak bağış,
• KDV.
• Türk Hava Yolları ile İstanbul - Marsilya - İstanbul arası ekonomi sınıfı uçak bileti, havalimanı vergileri ve harçları,
• Vize ücreti ve servis bedeli (Vize Aracı Kuruluşu’na danışınız),
• İptal Teminatlı Yurtdışı Seyahat Sağlık Sigortası (70 yaşa kadar 60 Euro, 70 yaş ve üzeri 110 EURO),
• 5 öğle ve 2 akşam yemeği,
• Yemeklerde alınan içecekler,
• Kişisel harcamalar.
• İki kişilik odada kalmak isteyip “iki kişilik odada kişi başı” ücreti üzerinden rezervasyonu yapılan misafirlerimizin yanına geziye 60 gün kala bir oda arkadaşı bulunamadığı takdirde bu misafirlerimizin “tek kişilik oda” ücretinin farkını ödemek ya da geziyi iptal etmek zorunda kalacaklarını bildiririz. Ücret detayları için lütfen Ödeme Seçenekleri tablomuzu inceleyiniz.
• Her otelde üç kişilik (triple) oda konaklaması söz konusu değildir. Bu seçeneği sunan otellerdeyse genelde standart iki kişilik (double/twin) odalar, bir yatak eklenerek üç kişilik odaya dönüştürülmektedir. Üç kişilik odada konaklamalarda üçüncü yatak standart olmayıp açılır-kapanır portatif yatak ya da çekyat şeklinde olabilmektedir. Bu konaklama tipini tercih eden misafirlerimizin satış bölümümüzle görüşmelerini rica ederiz.
"Geziye çıkabiliyorum/çıkamıyorum; galiba iptal etmek zorunda kalacağım!” derken; ne mutlu ki lavanta tarlaları ve Roma donemi eserleriyle, ışığı ve güneşiyle, ressamlara ve yazarlara ilham kaynağı olmuş “Provence” gezisine çıkıp, büyük bir mutlulukla da tamamlayabildim.
Nice’e uçup Marsilya’ya geçtik; Avignon’u merkez alıp O'nun etrafında dolaştık; yani bir uçtan bir uca maksimum iki yüz km. küçük bir bölgede Vincent Van Gogh, Paul Cezanne, Petrarca, Alfons Daudet, Marcel Pagnol gibi birçok edebiyatçı ve sanatçının yaşadığı, buradan ilham aldığı Fransa’nın eski yerleşimlerinin olduğu bölgeyi büyük bir merakla, dinamizm ve bilgi yüklemesiyle gezdik.
Seyahat sayesinde edebiyatçılara ve sanatçılara sanki biraz daha yaklaştık, sanki onları biraz daha fazla anlayabildik. Provence’ın gökyüzünden, güneşinden, yıldızından, renklerinden, taşından, toprağından nasıl etkilendiklerini ve Fransa’daki en guzel gökyüzüyle, en güzel renklerle nasıl güzel eserler üretebildiklerini görebildik.
Beşyüz bin yıl önce yapılan evlerle bugün arasında yapılanlar arasında bir fark olmadığını, yapıların tabiatla nasıl bütünleştiklerini görünce “tarih ve kültür mirasının” ne demek olduğunu; tarihi, doğal ve kültürel zenginlikleri tanıtmanın ne büyük bir sorumluluk olduğunu Sayın Yıldırım Büktel’le gezerek anlamaya devam ettik.
Türkiye’de kültür bilincinin oluşumuna ve gelişimine büyük katkı sağlayan kültür-sanat üstadı, beyefendi ötesi Yıldırım Bey'le kültür gezilerinin “deneyim ve iradeyle” gerçekten bir estetiği olduğu takdirde daha da değerli olacağını ve onun gözleriyle gezerken, tanırken, anlamaya çalışırken insan dünyasının nasıl geliştiğini ve önyargılarımızdan nasıl sıyrılıp, nasıl bir dünya vatandaşı olmaya yaklaştığımızı yine tecrübe ettik.
“Sonsuz bir zenginlik” olarak nitelediği “evrensel kültür değerlerini” onunla tanımaya devam etmeyi kalpten diliyorum ve Sayın Yıldırım Büktel’e kalpten gelen kocaman teşekkürlerimi sunuyorum.