Yamdrok Gölü
Her ne kadar artık Çin'in bir parçası da olsa, Tibet kendine has kültürünü muhafaza eden olağanüstü bir coğrafya. Ortalama yüksekliği 4875 metre oldugundan, "Dünyanın Damı" da denen Tibet'in başkenti Lhasa'dan, yaklaşık iki saatlik bir yolculukla, iyice tepelere tırmanırsınız ve bu muhteşem gölün kenarında mola verirsiniz. Bölgede kutsal kabul edilen üç gölden biri olan Yamdrok, çorak dağların arasında, yeşil-mavi rengiyle büyüler sizi. Kimileri "Yeşim Göl" de der buraya. Tibetliler, bu gölün bir tanrıça olduğuna, kendilerini ve Budizm'i koruduğuna inanırlar. Her yıl, ülkenin dört bir köşesinden gelen hacılar, 638 km2lik bu gölün etrafında, her üç adımda bir yere kapanıp secde ederek, gölü tavaf ederler. Yakınlardaki köylerde yaşayan insanlar, bu hacılara büyük hürmet gösterir ve onlara, içine yak sütünden yapılmış tereyağı ile tuz karıştırılmış çay ikram ederler. O yükseklikte rüzgar bile başka uğuldar kulaklarınızda ve bulutlar neredeyse kafanızı sıyırırken, içinizden siz de kutsal kabul ettiğiniz her ne varsa, tekrarlamaya başlarsınız. Rüzgarlar dualarınızı evrenin her yanına ulaştırır ve siz de mutlu mesut yolunuza devam edersiniz...
Lhasa – Jokhang Tapınağı
Bir yeri özel kılan, orada karşılaştığınız insanlardır. Dünyanın neresine giderseniz gidin, eğer oradaki insanları sevmezseniz, ülkeyi de sevemezsiniz. İçiniz bir türlü ısınmaz, belki gördükleriniz hoşunuza gider ama uzun vadede ağzınızda kalan tat, hiç de öyle sandığınız gibi kalıcı olmaz. Bu bütün gezginlerin sıkça konuştukları bir şeydir. Ama bazı coğrafyalar vardır ki, insanı "insanlığı" ile etkiler, çarpar ve daha da ötesi büyüler. Tibet de işte böyle yerlerden biri... Özellikle başkent Lhasa'nın en kutsal mekanlarından biri olan Jokhang tapınağının çevresi gerçek bir belgesel karesi gibidir. Buraya Tibet'in dört bir yanından hacılar gelir ve tapınağın etrafında saat yönünde dönerler. Ellerinde tespihleri vardır, ağızlarında ve yüreklerinde ise kutsal mantraları. Bu yürüyüşe "Korlam" denir. Sonra da tapınağın etrafında, müsait olan olmayan her köşede yüzlerce başka hacıyı görürsünüz. Onlar da, kutsal mantraları tekrar ederken bütün vücutlarıyla yere kapanarak secde ederler. Buna da "Kjangchag" denir. Hacıların kutsal mekanların çevresinde dönmeleri, gezegenlerin güneşin çevresinde döndüğü gibi, inananların da Buda'nın öğretisi etrafında sevgiyle dönmelerini temsil eder. Tıpkı semazenin aşkla dönüşü gibi değil mi? İşte insanlık aslında bu! Adını ne koyarsanız koyun, insanın ortaya koyduğu bilgelik her coğrafyada aynı kapıya çıkıyor: AŞK...Her zaman kutsal olan tek şey!