image

Salzburg Mozart Haftası: Bir Dahinin İzinde Kış Rüyası

04 Ağustos 2025 - İlknur Erk

Salzburg Mozart Haftası: Bir Dahinin İzinde Kış Rüyası

Mozartwoche (Mozart Haftası), müziğin kalbine yapılan bir kış yolculuğu gibidir. İlk kez 2006 yılında Salzburg’da bu festivalle tanıştığımda, dünya Mozart’ın 250. doğum yılını kutluyordu. Kent adeta müzikle uyanmış, her sokak köşesinde Wolfgang Amadeus Mozart'ın adı yankılanıyordu. Bense tarihle iç içe geçmiş bir coğrafyada, müziğin zamanla yarıştığı bir haftaya tanıklık ediyordum. O ilk büyü, hâlâ içimde yaşıyor.

Salzburg, yalnızca Mozart’ın doğduğu şehir değil; müziğin damarlarında aktığı bir yerdir. Alplerin eteklerine kurulmuş bu küçük Avusturya kenti, barok mimarisi, daracık Arnavut kaldırımlı sokakları ve ruhu besleyen manzaralarıyla sanatseverleri büyüler. Getreidegasse’deki 9 numaralı evde dünyaya gelen Mozart’ın izleri, saraylardan kiliselere, konser salonlarından kafelere kadar her yere sinmiştir. Salzburg'da müzik yalnızca çalınmaz; yaşanır.

Mozart Haftası Festivali’nin Kısa Tarihçesi

Mozart Haftası ya da Almanca söylenişiyle Mozartwoche, 1956 yılından bu yana her yıl Mozart’ın doğum günü olan 27 Ocak’ı içine alan hafta boyunca düzenleniyor. Başlangıçta küçük çaplı bir anma etkinliği olarak başlayan bu festival, yıllar içinde dünyanın en prestijli klasik müzik organizasyonlarından birine dönüştü. Festivalin arkasındaki temel amaç Mozart’ın yalnızca en çok bilinen eserlerini değil, aynı zamanda daha az seslendirilen yapıtlarını da dinleyiciyle buluşturmak. Her detay Mozart’ın müziğini ve yaratıcı evrenini derinlemesine keşfetmek üzere kurgulanıyor.

Bugün festivalin sanatsal direktörlüğünü yaratıcı müzik adamı, ünlü Meksikalı tenor Rolando Villazón yürütüyor. Villazón, festivalin geleneksel ruhuna sadık kalırken, onu çağdaş ve deneysel yönlere de açıyor. Yeni kuşak yorumcularla usta müzisyenleri aynı sahnede buluşturan festival, artık yalnız bir nostalji etkinliği değil; yaşayan, nefes alan bir müzikal laboratuvar.

Peki Neden Mozart Haftası’na Gitmeliyiz? İşte 7 Sebep:

1.      Dahiyane Bir Repertuvar: Mozart’ın senfonilerinden konçertolarına, operalarından mektuplarına kadar uzanan çok katmanlı bir program sizi bekliyor. Sıklıkla sahnelenmeyen nadir eserlerle tanışma fırsatı da cabası.

2.      Dünyaca Ünlü İcracılar: András Schiff’ten Isabelle Faust’a, Daniel Barenboim’den Mitsuko Uchida’ya kadar klasik müziğin yıldız isimleri bu festivalin vazgeçilmez konukları arasında. Fazıl Say, Maria Joao Pires, Gautier Gapuçon, Leif Ove Andsness, Jordi Savall… Viyana Filarmoni Orkestrası, Mozarteum Orkestrası, Camerata Salzburg, Mahler Oda Orkestrası, Cappella Andrea Barca… Birkaçı sadece…

3.      Muazzam Mekânlarda Müzik: Felsenreitschule, Haus für Mozart ve Mozarteum Büyük Salon gibi özel mekanlarda yankılanan ezgiler müziğe bambaşka bir boyut katıyor. Konser adabına hakim dinleyici kitlesi ve mükemmel akustik… Konser zevkinizi zirveye taşıyor.

4.      Kışın Salzburg Büyüsü: Karlı çatılar, sisli sabahlar, parlayan mum ışıkları... Ocak sonunda Salzburg adeta bir kartpostal gibi. Bu atmosferin içinde Mozart dinlemek ise bambaşka bir deneyim.

5.      Villazón’un Taze Vizyonu: Her yıl izleyiciyi şaşırtan yaratıcı projeler, deneysel sahnelemeler ve klasik eserlere çağdaş yorumlar, Mozart’ı yeniden keşfetme şansı sunuyor.

6.      Mozart’la Gerçekten Buluşmak: Salzburg’da, onun doğduğu sokaklarda dolaşırken, bir yandan da onun müziğini canlı dinlemek… Bu işte paha biçilemez bir zenginlik! Minik Wolfgang’ın çeyrek kemanını görmek, el yazmalarını incelemek, ana babasına yakınlaşmak, evlatlarını öğrenmek, karısı Costanze’yi anmak, kız kardeşi Nannerl’in gelin gittiği evi görmek… Dahinin dünyasına adım atmak… Üstüne de yarattıklarını ustalardan dinlemek… Ne diyeyim ki?

7.      Salzburg’un Sakinliğinde Kaybolmak: Mozartwoche, Salzburg’un kalabalık yaz sezonundan uzak, dingin ve içe dönük haline denk gelir. Şehrin ünlü kafeleri – Mozart’ın uğrak yerlerinden Cafe Tomaselli, entelektüel Cafe Bazar, ya da kraliyet pastacısı Fürst– kışın başka bir huzurla karşılar sizi. Restoranlar daha sakindir, sokaklar telaşsızdır, insanlar daha yavaştır. Kentin üzerindeki sessizlik, müziği daha derinden duymanızı sağlar. Turist kalabalıkları çekildikten sonra, Salzburg âdeta gerçek yüzünü gösterir: zarif, kibar ve içten.

Mozart Haftası, klasik müzikle bağ kuran herkes için bir armağan. Müzik tarihinin en parlak zekalarından birinin dünyasına adım atmak ve onun ruhunu hâlâ canlı tutan şehirde soluklanmak isteyen herkese, bu festivali bir kez olsun deneyimlemelerini gönülden öneririm.

Çünkü bazı notalar vardır, sizi hem geçmişe hem kendinize yaklaştırır.

Salzburg’da, Ocak sonunda, tam da bu notalar yankılanır.

 

HIZLI ERİŞİM

FEST Travel ile Dünyayı Keşfedin

Doğrudan FEST Travel'ın kalbinden çıkan ve doğrudan posta kutunuza gönderilen haftalık iç-görüler ve uzmanlarımızdan özenle seçilmiş seyahat ilhamları için üye olun


Bunu bir daha gösterme