Himalayalar' in Ejder Kralligi: BHUTAN -2-


Yolunuz baskent Thimpu’ya düstügünde, etrafi gezip dolasmak için bir tam gün rahat rahat yeter. Sehrin en canli yeri, neredeyse bütün kent merkezini boydan boya kateden Nordzin Lam caddesi ve burada bulunan Saat Kulesi Meydani’dir.
Burada hem çok kaliteli oteller, hem de nitelikli el sanatlari ve hatta antika objeler bulabileceginiz dükkanlar vardir. Ben bu caddeyi ve meydani özellikle aksamüstü saatlerinde çok severim. Zira o saatler halkin aksam alisverislerini yapip evlerine yollandiklari saatlerdir. Sokaklar civil civil insan kaynar. Renkli giysileriyle kadinlar, kimi artik kot pantolonlu kimi geleneksel giysileri içinde erkekler, sirt çantali ögrenciler, köylerine dönme telasi içindeki çiftçiler ve kizil giysileriyle rahipler doldurur sokaklari.
 
Kentin beyaz eldivenli trafik memuru, en fiyakali haliyle, Thimpu’nun kalbi sayilan kavsaktaki yerini alir ve bir orkestra sefi gibi o renkli kalabaligi idare eder. Kalabalik derken tabii öyle gözünüzde büyütmeyin! Ne de olsa sadece yüzbin nüfuslu bir sehirden bahsediyoruz burada! Fakat yine de son yillarda, ülkenin disa açilma politikasi paralelinde, ithalatta bazi kolayliklar saglanmasiyla, motorlu tasit sayisinda önemli bir artis gözlemliyorum.
 
KRALIN JIPI!
 
Eskiden sahsi otomobiller bu kadar çok degildi. Etrafta görülen araçlarin hemen hemen hepsi ya resmi ya da toplu tasima yapan, bizdeki minibüs dolmuslara benzeyen araçlardi. Artik hali vakti yerinde aileler, kendi otomobilleri olsun istiyorlar ve bunlar genellikle yakin komsu Hindistan’dan ithal ediliyor. Araç demisken aklima geldi: Eger yolda BHUTAN1 plakali bir jipe rastlarsaniz, anlayin ki, kralla burun buruna geldiniz demektir! Olmaz demeyin, benim basima iki defa geldi!
 
Thimpu’dan doguya yolculuk çok keyiflidir.
Önce tatli bir rampayla sehirden ayrilirsiniz. Kivrilarak tirmanilan bir tepenin yamacinda, halkin çok sevdigi  ve kendisiyle özdeslestirdigi Himalaya Servileri arasinda, SIMTOKHA Dzong görülür. Bu dzong’un ülke tarihinde önemli bir yeri var. Bhutan’in, bagimsiz bir krallik olarak dünya sahnesine çiktigi yil olan 1907’den itibaren, milli birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirebilmek için, yolu izi olmayan vadilerin içinde birbirlerinin varligindan bile habersiz sekilde yüzyillardir yasamis halk topluluklarini dil yoluyla birlestirme fikri dogmus. Bu konuda iyi yetistirilmis ögretmenlere büyük is düstügünden, seçilen kisilerin ortak bir çati altinda egitilmeleri konusu gündeme gelmis. Iste Simtokha Dzong, bu büyük egitim kampanyasinin ve Bhutan dili üzerine yapilan çalismalarin merkezi olmustur.
 
HIMALAYALARIN ZIRVELERI
 
Oradan tirmanmaya devam ederek 3050 metrede bulunan ünlü DOCHULA geçidine gelirsiniz. Eger sansiniz yaver giderse, yani hava açiksa, buradan Himalayalarin karli zirvelerini, yemyesil tepelerin üzerinden seyredebilirsiniz. Ben çok severim bu geçidi! En yüksek noktada insa edilmis 108 stupacik ve agaçlari donatan bes renkli dua bayraklari, etrafta hem ruhani hem de neseli bir atmosfer yaratir. Büyük tütsülüklerde yakilan ardiç dallari, etrafa tatli bir odun ve çam kokusu yayarlar. Buradan her geçtigimde bir dilek tutarim hem kendim, hem sevdiklerim, hem de ülkem için. Bu yoldan geçen bütün yolcular mutlaka minik bir mola verip, küçük bir dua ani yaratirlar kendilerine. Dolmuslar bile buradaki ana stupanin etrafinda bir tur atarak, yola sag salim devam etmeyi dilerler.
 
BIR VIRAJDAN DIGERINE
 
Bu yolun devami PUNAKHA vadisine kadar yokus asagi ve virajlarla doludur. Zaten Bhutan’da karayolu demek birbiri ardina virajlara girip çikmak demektir. Aslinda bu sonsuz sayida vadilerin arasinda asfalt kapli bir yol bulabilmek bile mucize! Bundan çok kisa bir süre oncesine kadar bu yollar bile yoktu! Viraj meselesine gelince… Diyorum ya, daglardan inip çikiyorsunuz, bir vadiden öbürüne atliyorsunuz… Nasil viraj olmasin ki? Zaten Bhutan’da çok sevdigim bir söz vardir: Bhutan’daki tek düz yol, Paro havalimaninin pistidir!
 
Bu virajlari asip da vadi tabanina ulastiginizda, rakim 900 metrelere indigi için, bitki örtüsünde önemli bir degisiklik görürsünüz. Dev boyutlardaki kaktüs cinsleri ve harikulade renklerde çiçekler, Himalayalarin alçak ve korunakli vadilerinde rastlanan mikro-klima bölgelerinden birine geldiginizi kanitlar. Artik sub-tropikal iklim kusagindasinizdir. Çok severim o manzaralari… Yamaçlarda olusturulmus tarim taraçalari ve rüzgarla dalgalanan sari pirinç basaklari… Aralarinda yüksek çatili köy evleri… Ve tabii ki mutlaka vadiye hakim noktalarda konumlanmis irili ufakli manastirlar…
 
Bu manastirlarin içinde, en görkemlisi, basrahip Je Kenpo’nun kislik sarayi olarak kullanilan PUNAKHA Dzong’dur. Ülkenin kurucu babasi kabul edilen ZHABDRUNG NAWANG NAMGYEL’in kutsal emanetlerinin de saklandigi bu önemli manastir, 1637’den 1907’ye kadar Bhutan’in idari merkezi olmus. 1907’de modern Bhutan Kralligi olusunca, baskent Thimpu’ya geçmis. Yine de Bhutan’in manevi gücünün esas olarak buradan geldigini söylersem yanilmis olmam.
 
Gelenek oldugu üzere, kisin sertlestigi aylarda, baskent Thimpu’daki Tashicho Dzong’da yasayan basrahip JE KENPO, bir merasim ile Thimpu’dan ayrilip, ayni virajli yoldan asagiya, Punakha’ya iner ve buradaki görkemli dzong’a yerlesir. Kis bitene kadar orada kalir. Tabii eskiden yolun olmadigi zamanlarda, kayalik yamaçlardaki daracik patikalardan yapilan bu haftalar süren zorlu yolculuk, hep büyük bir endise kaynagi olurmus herkes için. Bu yolculuk sirasinda kimi zaman hayatini kaybeden rahipler olurmus. Artik konforlu araçlarla sadece dört saat süren bu yolculuk, eminim eskisi kadar endise kaynagi olmuyordur kimseye.
 
Bhutan’in iki önemli nehri PO CHU (Baba Nehir) ve MO CHU (Ana Nehir), vadinin en güzel yerinde birlesirler. Iste bu noktaya kurulmustur Punakha Dzong! Alelade bir seçim olmadigi asikar! Ve ülkenin bence en görkemli, en iyi korunmus ve en iyi bakilan manastiridir. 2011’de kraliyet dügününe de ev sahipligi yapmisti bu güzelim Dzong. Geçmiste kimi sel baskinlari tarafindan epeyce hirpalanmis olsa da artik nehirlerin islah edilmeleri sayesinde o tip büyük tehlikeler yok gibi duruyor. Ama doga bu! Ne kadar islah edilebilir ki? Gün gelir, Himalayalardan gürül gürül asagi inen sular yine gönüllerine göre davranabilirler elbette…
 
MANASTIRDA RENK CÜMBÜSÜ
 
Her zaman oldugu gibi, bu manastir da tam bir renk cümbüsü sunar ziyaretçilerine. Sessiz avlulari ve huzurlu dua salonlariyla, bir köseye çekilip, kendi içine dönme firsati sunar dileyene. Fotografçilar için de belki de en çok mesai gerektiren manastirdir barindirdigi zenginlikleriyle. Budizmin simgelerinden banyan agaci, bu vadinin iklimi sayesinde, bu manastirin giris avlusunda en görkemli haliyle yerini bulmustur. Neden Budizm’in simgesidir bu agaç diye soracak olursaniz, Buda aydinlanmaya giden mesakkatli yolun sonunda, bir banyan agacinin altina oturup derin meditasyonuna dalmis ve en nihayet hakikate erismisti. Iste bu sebeple, bu arayisin simgelerinden biri haline gelmistir bu güzelim agaç.
 
Iki haftadir anlatmaya çalistigim gibi, dünyanin en özel, en kapali kutu ülkelerinden biridir Bhutan. Her seyin hizla degistigi, aynilastigi, küresellesen dünyamizin, henüz küresellesmeyi –sükürler olsun ki- tamamlayamamis  köselerinden biridir. Eskisine nazaran çok daha kolay ulasilabilir Bhutan’a. Ben genellikle Nepal üzerinden geçiyorum ama Delhi üzerinden de aktarma yapilabilir. Yeter ki uçus günleri iyi hesaplansin. Tabii vize ve otel basvurusunu yapmak için bu organizasyona çok önceden baslamak gerekir. Rehbersiz gezemezsiniz. Tek kisi bile olsaniz size bir rehber ve bir de soförlü araç tahsis ediliyor. Öyle kafama esti, haftaya atlayip gideyim denilecek yerlerden degildir Bhutan. Iste zaten de bu yüzden günümüze kadar korunarak gelebildi.
 
Diyelim yolunuz düstü. Bence kaçirmamaniz gereken bazi seyler var tabii:
 
Paro Çarsisi’nda gezinti
 
Paro’da ULUSAL MÜZE
 
Paro Rinpung Dzong
 
Okçuluk müsabakasi (Ülkenin milli sporu oldugu için bütün sehirlerde mutlaka müsabaka sahalari oluyor)
 
Peynir sosuyla pisirilmis aci biber yemegi HEMADATSI (Aciyla arasi iyi olanlara kesinlikle deneyin diyorum)
 
Yürüyüsle araniz iyiyse, yükseklik korkunuz da yoksa o zaman ünlü TAKSTANG MANASTIRI, yani KAPLAN YUVASI MANASTIRI gezisini öneririm. Ama dedigim gibi eger azicik yükseklik korkunuz dahi varsa, unutun gitsin! Çünkü kayalik merdivenlerin tirmanisi ve özellikle de geri inisi bazi yerlerde gerçekten tüyler ürpertici olabiliyor.
 
THIMPU ana caddede ve Saat Kulesi Meydani’ndaki çarsilarda aksam üzeri gezintisi.  Kaçirmayin…Bir kaldirimda durup etrafi seyretmek bile bence büyük keyif.
 
PUNAKHA DZONG
 
Eski dokusunu neredeyse hiç kaybetmemis, WANGDUE PHODRANG DZONG.
 
Programinizi yaparken vaktinizi bol tutabildiyseniz eger, o zaman mavi çamlar vadisi PHOBJIKA’ya ugramadan dönmeyin. Burada cenneti bulacaksiniz. Hele bir de Kasim ayindan itibaren oradaysaniz, o zaman Tibet’ten kisi geçirmek için buraya gelen SIYAH BOYUNLU TURNALAR’i gözlemleyebilirsiniz.
 
Bunlar benim favorilerim. Bir fikir vermesi için ekledim. Tabii hepimizin deneyimleri farkli olacaktir. Seyahatin güzel yani da bu degil mi zaten?
 
Kaynak: www.kokpit.aero

Makaleleri
Oslo'nun Heykel Parkı
Sicilya Macerası
Sicilya'nın Manzaralı Köşesi Erice
Siracusa
Kopenhag' ın İmzası: Siyah Elmas
Arktik Norveç' e Kıyı Kıyı
Ateş ve Buzun Uzak Diyarı İzlanda -2-
Norveç' in Kuzey Kıyıları
Müzik Ve Kültür Şehri Leipzig
Kathmandu'nun Küçük Tibet'i BODHNATH
İnle Gölü
Central Park
Bergen
Cloisters
Ateş ve Buzun Uzak Diyarı İzlanda -1-
Agra' nın Sürprizi
Festivaller Diyarı Butan
Adı sık sık değişen ülke!
Brava Casa / Röportaj
Şvedagon
Himalayalar' in Ejder Kralligi: BHUTAN -2-
Doğu'nun büyülü kenti Kolkata!
Viyana Yeni Yıl Konseri'ni yerinde izledik
Sofya
Balkanlar Notları-2
Balkanlar Notları-1
Hindistan Dönüşü
Tibet' ten Kısa Kısa
Hırvatistan-Opatija Notları
Hırvatistan Gezisi Notları
Lima Notları
Hong Kong Notları
Münih ve Opera
Fiyord Postası
Bangkok Güzellemesi
Macchu Picchu Notları
Machu Picchu Treni Notları
Viyana ve Salzburg' da Müzik Dolu Günler
Hırvatistan
Dünyanın en tuhaf kenti La Paz
Neden Butan' a Gideriz?
Shwedagon
"İslomania" ve Benim Adalarım
Cusco' da Bir Gezgin
Işık ve Müziğin Dansı: Viyana & Salzburg
Her Ada Bir Dünya: Endonezya

Önerdiklerimiz

YERALTINDAKİ İSTANBUL TURU
SÜLEYMANİYE - VEFA - ZEYREK
LYON IŞIK FESTİVALİ
BANGLADEŞ

BANGLADEŞ

10 gece 11 gün
KONYA ŞEB-İ ARUS TÖRENİ
PERA’DAN GALATA’YA 6-7 EYLÜL 1955
İSTANBUL'UN HANLARI VE ÇARŞILARI
Kişiye Özel Geziler

Size Özel Turlar

Hayalinizdeki geziyi sayfamızda bulamadınız mı?

Hayallerinizdeki Geziyi, Hayallerinizin Ötesinde Yaşayın!

Nasıl bir program istediğinizi söyleyin, size hayallerinizdeki geziyi tasarlayalım, siz dünyayı nasıl görmek isterseniz öyle bir rotayla; herkes için değil sizin tercihleriniz, sizin hayalleriniz, sizin maceranız için

Gemi Gezileri
Makaleler
Fest Travel
Fest Travel Instagram
Fest Travel Youtube
Fest Travel Twitter
Fest Travel Facebook
Çalışma Saatleri
Pazartesi - Cuma : 08.30 - 18.00

Mesai saatleri dışında bize ulaşmak için [email protected] adresimize yazabilir ya da 0 850 622 33 78 no’lu telefonu arayabilirsiniz.
Barbaros Bulvarı, Barbaros Apt. No.74 K.7 D. 18-19 PK.34349 Balmumcu, Beşiktaş-İstanbul / Türkiye

Tel: 0 850 622 33 78
Faks: 0 212 216 10 30
E-Posta: [email protected]