Düşük sınıf her zaman negatif bir etki yaratmak zorunda değil. Tamamıyla insanların bakış açısına dayalı bir kavram. Nasıl algılamak istiyorsanız işlem öyle ilerliyor. Aynen bir bilgisayara verilen tanım gibi. Japonya’da yer alan Narita Havalimanı 3. terminali ile düşük sınıfın genel kanısına meydan okuyor. Bu yıl Good Design Award ödüllerinden mimari kolunda altın madalyaya layık görülen söz konusu terminal tamamıyla düşük sınıf uçaklara hizmet veriyor. Nikken Sekke isimli bir mimarlık firması düşük sınıfın etrafında oluşan negatifliği tamamıyla pozitif bir ortama çevirmeyi başarmış.
Amaçları ise düşük maliyetli bir havalimanı yaratmak. Tamamıyla mimari ve tasarımsal unsurlar ile oynayarak normal bir havalimanının ayağa kalkması için harcanan paranın neredeyse yarısını harcayarak bu keyifli terminal ortaya çıkmış. Hareket eden merdivenler yerine aynen bir yarış pistinde olduğu gibi koşu pistleri yapılmış. Can alıcı renkler kullanılarak ortaya hem göze hem de ruha hitap edilebilecek tasarımlar çıkmış. Yürümeyi veya koşmayı tetikleyen bu pistler, uygulanan kullanıcı dostu işaretlemeler ile de daha keyifli hale dönüştürülmüş. Amaç bir ile iki tane unsuru yansıtmak. İki veya daha fazla uygulamayı ekonomik mantık içerisinde teke indirgemek ana mesele. Tasarımları biraz farklı algı yaratacak şekilde manipüle ederek ekstra manevi değer katmak bu arada da bunu daha düşüğe üretmek.
Mavi renklerin hâkim olduğu terminal zaman zaman bitmemiş bir inşaat izlenimi verse bile aslında sade bir bütünlüğün kusursuz ahengini seyahat edenlere yaşatıyor. Pastel renkler ile örtüştürülen yürüyüş çizgileri, sade geniş oturma kümeleri ile seyahat öncesi veya sonrası keyifli bir tecrübe yaşatıyor. Aşırıya kaçmadan olması gereken ile örtüştürülen dengeli bir tasarım. İnsan ve mimarlığın kusursuz sadelik içerisinde bütünleşmesi keyfinize sunulmuş.
2020’de Tokyo’da gerçekleşecek olan Olimpiyatlar esnasında bu terminali kullanacak olan yolcuların hiç şüphesiz keyifler yerinde olacak.