1991 Körfez Savaşı sırasında Irak sınırları içinde bulunan çok sayıda Mezopotamya (Sümer, Akad, Babil, Asur...) örenyeri, bölgesel müzeler ile yüzbinden fazla tarihsel parçanın bulunduğu Bağdat’taki Irak Ulusal müzesi, yerel müzeler, bazı medreseler, saraylar, külliyeler, türbeler, küçük ya da büyük oranlarda tahribat yaşadı. Ardından böyle durumlarda önlenmesi zor talan ve yağma yaşandı. Büyük müzayedelerde Mezopotamya kalıntıları alındı, satıldı. Benzeri bir tehlike şimdi de kapıda.
Savaş hızla sürüyor. Irak’ta yüzbinlerce insanın hayatı tehlikede. Şimdiden toplam ölü sayısı bini geçti. Ama yalnızca insanlar değil, doğal çevre ve olağanüstü bir kültürel miras tehlikede. Uçakların, füzelerin, tankların, konvoyların yarattığı titreşim, mermi başlıklarındaki seyreltilmiş uranyum, “akıllı” olmadığı ispatlanan bombalar, füzeler, mermiler, tank atışları, siper kazmalar yalnızca doğayı, insanı değil, toprağın altındaki ve üstündeki bir kültürel mirası da tehdit ediyor.
Örenyerleri, merkezi ve yerel müzeler, son derece önemli tarihsel sivil yapılar, camiler, türbeler, külliyeler, kiliseler, manastırlar, her türlü tarihsel inanç yapıları, tarihsel su yolları, köprüler mahvolacak. Sonra da Körfez Savaşı sırasında ve sonrasında yaşanan talan gelecek.
Bu olguyu iyi izleyen ABD’nin, Avrupa ülkelerinin değişik arkeoloji, tarih, sanat kuruluşları, müzeleri, 1954 tarihli “Silahlı Çatışma Durumunda Kültürel Varlıkların Korunması” başlıklı Lahey Söyleşmesi’ne dayanarak dünyada kamuoyu yaratmaya çalışıyorlar. Tek eksiklikleri Abbasilerden Osmanlılara geriye kalan eserleri gündeme getirmemeleri. Türkiye’de Irak’taki kültürel mirasa sahip çıkma konusunda çalışmalar başladı.
Tehdit altında olan başlıca örenyerleri ve yapılar:
• Ninova, Nemrud, Erbil, Kerkük, Hadita, Hatra, Babil, Uruk, Ur örenyerleri.
• Tak Kisra’daki “Ctesiphon” İS 4. yüzyıla tarihlenen en büyük eski kemer.
• Bağdat, Samarra, Musul, Erbil, Sancar, Telefar, Kerkük, Kerbela, Necef’teki İslam yapıları.
• Bağdat’taki ünlü Ulusal Müze.
• Musul, Duhok, Erbil, Süleymaniye, Kerkük, Nasıriye, Kut’taki yerel müzeler.
• Bağdat’taki Meryem Ana, Keldani, Süryani Katolik, Kerkük’teki Meryem Ana, Musul’da Süryani Ortodoks kiliseleri.
• Kerbela ve Necef türbeleri.
• Bağdat yapıları: Özellikle Mustansıriye ve Mercan medreseleri, Imam-ı Azam Ebu Hanife ve Abdülkadir Geylani külliyeleri.
Bu listeyi uzatmak mümkün. Söylentilere bakılırsa Pentagon 150 tarihsel yapının koordinatlarına sahipmiş. Onları vurmayacakmış. Bazılarını vurdu bile.
Peki, ya Güneydoğu Anadolu’daki tarihsel miras? Ona nasıl sahip çıkacağız?