Teknoloji bazılarına göre bela bazılarına göre mucize. Ben ikincisini tercih edenlerdenim. Teknoloji doğru, akıllıca kullanıldığı sürece bize çok olanak sağlıyor. Bunlardan biri de yürüyen yaya yolu. Her havalimanının vazgeçilmezi yürüyen kaldırım, peki bunun çıkış noktasını bilen var mı?
Yıl 1871 Alfred Speer adlı bir şarap taciri ve tüccar yürüyen kaldırım adını verdiği bir mekanizma için patent enstitüsüne başvurdu. Böylece New York’ta yaya harekatını devrimleştirecekti. 1889 yılında Fransa’da Eugene Henard adlı bir mühendis benzer bir mekanizmayı Paris Fuarı’nda önerdi.
Ancak 1893 yılında Chicago’da gerçekleşen Dünya Colombia Fuar’ında ilk defa yürüyen kaldırım görücüye çıktı. Sadece 5 kuruş (cent), ödeyerek buharlı gemi ile gelen katılımcılar limandan fuar alanına yaklaşık 760 metre yürüyen kaldırım ile ulaştılar, tabi çalıştığı zamanlarda. 1900 Paris Fuarı’nda farklı bir yürüyen kaldırım ziyaretçilerin hayretine sunulmuştu.
Hatta Thomas Edison bu yeni icadı araştırmak için fuara bir meslektaşını yolladı, o da bunu o zaman yepyeni olan yeni bir teknoloji olan filme çekti. Ne yazık ki takip eden uzun bir süre dünya iki dünya savaşı ile meşgul olduğundan bu tür yenilikçi ve yaratıcı projeler rafa kaldırıldı. 50’lerin sonuna doğru Goodyear lastik firması ile birlikte Isaac Asimov, Arthur C. Clarke ve Robert A Heinlein gibi yazarlar bu konuya tekrar burun sokmaya başlayana kadar.
Yürüyen kaldırımlar veya yaya yolu havalimanlarına ancak 1958 yılında girebildi. Dallas’taki Love Field isimli Havalimanı’nın 30 Ocak tarihinde açılması ile birlikte dünya ilk defa resmi olarak yürüyen kaldırım ile tanıştı. 462 metre uzunluğunda, saatte 2,4 km hız yapan bu kaldırım 1891 yılından beri var olan Hewitt-Robins firması tarafından yerleştirildi. Bu ilk cihaz ne yazık ki birkaç felaketi de birlikte getirdi. Bunların arasında bacağı kırılan bir köpek, tamamıyla eteğinden sıyrılan bir kadın ve ne hikmet ise bir ölüm şeceresine işlendi. Ancak her gülün bir dikeni vardır deyip pes etmeyerek bu gelişim süreci yoluna devam etti.
Şimdi ise havalimanlarının vazgeçilmesi arasında. En uzunu yaklaşık 135-305 metre uzunluğunda olan bu yürüyen patika, kaldırımlar yorgun ve yaşlı olan yolculara bir süreliğine dinlenme imkânı sağlıyor. Travelator olarak bilinen bu cihazlar aksi inanca göre yolculara zaman kazandırmıyor.
Bazı araştırmalara göre normal yürüyen bir yolcu yürüyen kaldırım kullanana göre sadece 2-3 saniye geriden geliyor. Bu da eğer yürüyen kaldırım boş veya bloke edilmemiş ise, malum hala bu tür cihazların hangi tarafından dikilmesi gerektiğini bilmeyenlerimiz var. Çok yakın bir gelecekte Travelator’ların yerini Hexilator’ların alacağı şimdiden dedikodu kalıbından çıktı. Hexilator’lar dikey olarak yürüyen kaldırımlar. Belli açılar ile yukarı veya aşağıya doğru kayan mekanizmalar. Bu dikey, esnek yürüyen mekanizmalar yolcuların hızını saatte 4,6 km hıza çıkartabilecek veya beş saniyede bir kat inebilecek özelliklere sahip.