" />
Hazreti Ibrahim'den Hazreti Eyyüb'e onlarca efsaneye mekan olan Urfa, bosuna peygamberler sehri diye anilmiyor. Günümüzde basta Göbeklitepe olmak üzere, birçok önemli tarihi esere ev sahipligi yapan kent, yine de hak ettigi ölçüde turizmden nasibini almisa benzemiyor maalesef...
Urfa'da nereler gezilir?
Göbeklitepe kesfedildiginden bu yana, yabanci turistler de bu cografyaya, az sayida da olsa, yeniden gelmeye basladi. Biz ziyaret ettigimizde, henüz kazilarin çok basi oldugu için Göbeklitepe henüz kültür turizmi için herhangi bir altyapi içermiyordu. Etrafta ne bir bilgilendirici yazi, ne de adamakilli bir koruma vardi.
Cilali Tas Devri'nden kalan ve dünyanin en eski dinsel yapilar toplulugunu içermesi suretiyle, kesfi sonucunda tüm tarih biliminin söylemini degistirmesine sebebiyet veren bu höyük, Urfa'ya gelmisken eger zamaniniz çok kisitli ise, görmeniz gereken tek öncelikli mekan...
Sehir merkezindeki yan yana konumlanmis olan Ayn Zeliha Gölü, Balikli Göl ve Yeni Mevlid-i Halil Camii, ünlü Hazreti Ibrahim efsanesine konu mekanlar olarak, sehre gelmis her ziyaretçinin gezi listesinde yer aliyor. Urfalilar da tatil günlerinde bu mekanlari bir mesire yeri gibi kullaniyor, geziyorlar.
Sehrin 44 kilometre uzagindaki Harran ise, mutlaka görülmesi gereken bir baska mekan. Dünyanin ilk üniversitesinin kuruldugu, Atina ile birlikte eski dünyanin en önemli bilim merkezlerinden biri sayilan bu kadim yerlesim bölgesi, Arap kökenli vatandaslarin yasadigi ve dolayisiyla Arap kültürünün baskin oldugu bir cografya.
Bölgedeki GAP projesi sonrasinda, eski kuraklik yerini verimli ovalara birakmis olsa da, buraya yine de kuru toprak rengi hakim. 8. yüzyildan kalan Ulu Camii ve külah kubbeleriyle günümüzde de kullanilan ünlü Harran evleri turistleri buraya çeken en önemli etkenler. Tipik bir Harran evinde turistler için kurulmus olan mekanda, bir kahve, çay içmek, yöresel giysiler giyip fotograf çektirmek buraya ayak basanlarin adeta olmazsa olmazlari...
Urfa çarsisi da, Anadolu sehirleri içinde belki de en renkli, en hareketli çarsilardan biri: rengarenk kumaslardan, baharatlara, terzilerden, marangozlara ne ararsaniz, kimi ararsaniz burada... Bu canli dünyada renkler, sesler, kokular birbirine girmis, gezenleri gerçekten büyülüyor...
Urfa'da neler yenir?
Eger yöresel tatlari ve aliskanliklari denemek istiyorsaniz, sabah kahvaltida bol soganli ciger yiyerek güne baslayabilirsiniz. Sehir merkezinde her kösede cigerciler sabahin en erken saatlerinden itibaren açik, müsteri bekliyor.
Tabii ki kebap, bu sehrin vazgeçilmezi. Urfa Kalesi manzarasina nazir Çardakli Kösk Lokantasi hem binasi, hem yemekleri ile güzel bir tercih olabilir. Lebeniye çorbasi ile baslayip patlicanli kebapla devam edecek menüyü künefe ve ardindan da mirra ile tamamlayabilirsiniz.
Urfa'ya gelmisken, mutlaka bir sira gecesine de katilmakta fayda var. Sehir merkezindeki Narliev'de, çig köftenin önünüzde yogruldugu, "yamuk"tan "sillik tatlisi"na adini muhtemelen ilk kez duyacaginiz bir çok yemegin sunuldugu ve gecenin davul zurna esliginde halay çekerek sona erdigi unutulmaz bir sira gecesi deneyimi yasayabilirsiniz.
Urfa'da nerede kalinir?
Urfa'da Hilton'dan Dedeman'a bir çok modern otel mevcut. Ama bizim gibi, gidilen sehirde yöresellik içeren bir mekanda konaklamayi tercih ediyorsaniz gözüm kapali önerecegim tek bir adres var: Manici Urfa... Balikli Göl'e 2 dakika yürüme mesafesinde, yani sehrin merkezindeki bu otel adeta bir vaha. Bir otelde aranacak her türlü konforu, otantik bir dekorasyonla ve çok güleryüzlü bir hizmetle sunan Manici Urfa, sadece bu otelde bir kez daha kalmak için Urfa'ya yeniden gelmeyi düsündürtecek kadar etkileyici.
