Beyaz dantelden örülmüs gibi duran agaçlar… Önünüzde uçsuz bucaksiz uzanan ve günesin altinda adeta bir Swarovski tarlasi gibi parlayan karla ve buzla kapli çayirlar… Yol kenarindaki agaçlarin arasindan göz alici boynuzlariyla firlayiveren ren geyikleri… Topragin rengini unutmus insanlar… Doganin sessizliginde ayaklarinizin altinda gicirdayan karin sesi… Yöre halki Laponlarin, rengarenk giysileri içinde, dogaya olan sonsuz saygisi… Noel Baba’nin ezgileri… Sogukta yasamak ve durmaksizin kosmak için yaratilmis Husky’ler…. Gemileri adeta felç etmis bir ovaymisçasina uzanan donmus deniz… Eksi 37 derecede tahta kaplarda dumani tüten balkabagi çorbasi… Lapland’da iste sizi bunlar, hatta bundan çok daha ötesi, yani kardan bir rüya bekliyor… Asla unutamayacaginiz, bir ömür boyu anacaginiz, hatta bundan sonraki tüm seyahatlerinizi gölgede birakacak bir tatil… Gitme kararini almak zor: hem maliyetli bir yolculuk, hem de soguk fikri oldukça korkutucu ama bir kere Lapland’a ayak bastiginizda inanin, hiç tereddüt etmeden “iyi ki de gelmisim” diyeceksiniz…

" />

LAPLAND: KARDAN RÜYA


Beyaz dantelden örülmüs gibi duran agaçlar… Önünüzde uçsuz bucaksiz uzanan ve günesin altinda adeta bir Swarovski tarlasi gibi parlayan karla ve buzla kapli çayirlar… Yol kenarindaki agaçlarin arasindan göz alici boynuzlariyla firlayiveren ren geyikleri… Topragin rengini unutmus insanlar… Doganin sessizliginde ayaklarinizin altinda gicirdayan karin sesi… Yöre halki Laponlarin, rengarenk giysileri içinde, dogaya olan sonsuz saygisi… Noel Baba’nin ezgileri… Sogukta yasamak ve durmaksizin kosmak için yaratilmis Husky’ler…. Gemileri adeta felç etmis bir ovaymisçasina uzanan donmus deniz… Eksi 37 derecede tahta kaplarda dumani tüten balkabagi çorbasi… Lapland’da iste sizi bunlar, hatta bundan çok daha ötesi, yani kardan bir rüya bekliyor… Asla unutamayacaginiz, bir ömür boyu anacaginiz, hatta bundan sonraki tüm seyahatlerinizi gölgede birakacak bir tatil… Gitme kararini almak zor: hem maliyetli bir yolculuk, hem de soguk fikri oldukça korkutucu ama bir kere Lapland’a ayak bastiginizda inanin, hiç tereddüt etmeden “iyi ki de gelmisim” diyeceksiniz…

 

YOLCULUK HAZIRLIKLARI

  • Lapland eksi 37 derecenin normal karsilandigi bir bölge. Bu nedenle soguk için gerekli önlemleri almaniz sart. 
  • Giysi ve aksesuarlarinizi isterseniz Lapland’dan da temin edebilirsiniz. En küçük kasabada bile Türkiye’de bulunmasi daha zor olan her türlü mont, eldiven, içlik, bere vs mevcut, hem de her türlü çesit, model ve markada. Yalniz fiyat açisindan bir sey farketmiyor: Finlandiya pahali bir ülke, oradaki fiyatlarla Türkiye’deki fiyatlar neredeyse ayni.
  • Yok eger hazirlik alisverisinizi gitmeden önce Türkiye’den yapmak isterseniz, alisveris merkezlerindeki outdoor spor malzemesi satan magazalara ya da Karaköy’deki bu tür magazalara gidebilirsiniz. Karaköy’deki magazalarda fiyatlar daha makul olabiliyor, hem de estetikten çok fonksiyonellik ön plana çiktigi için (inanin o sogukta estetik umrunuzda bile olmayacak) ihtiyaçlariniza daha uygun malzemeleri burada bulabilirsiniz.  

 

Ister Türkiye’den ister Lapland’dan olsun, mutlaka temin etmeniz gerekenler:

o   Agzinizi ve burnunuzu kapatan bir maske: sakin sadece bere ile yetinmeye kalkmayin, ikinci dakikadan sonra disarida duramazsiniz,

o   Termal içlik: kabullenin, orada lahana misali olacaksiniz, kat kat giyinmek durumundasiniz. Termal içlikler olmadan hiçbir mont, pantolon sizi soguktan korumaya yetmeyecektir,

o   Su ve soguk geçirmeyen ve tabani kaymayan botlar: tercihan ayaginiza 1 ya da 2 numara büyük olsun, içine 2 kat çorap giymenizde fayda var, ayaklar üsümedigi müddetçe, vücut o sogukta zorlanmiyor,

o   Rüzgar ve su geçirmeyen mont: bel seviyesinde olanlari tercih etmeyin, tercihan biraz daha uzun modeller bel bölgesinden gelebilecek sogugu engelleyecektir ve biraz da bol olsun, içine 2 kat polar ya da kazak giymeniz gerekebilecektir,

o   Rüzgar ve su geçirmeyen pantolon, birkaç adet polar ve kar eldivenleri (deri ya da yün eldiven yetmeyecektir, mutlaka kar eldiveni olmali) de mutlaka bavulunuzda olsun,

o   El ve ayak isiticisi:  paket olarak satilan ve paketinden çikartildiginda hava ile temas edince isinan, 8-10 saat boyunca da isi vermeye devam eden isiticilari çok tavsiye ediyorum. Birçok marka var ama en kolay ve uzun kullanimi olan Heatmax markali olanlar. Karaköy’deki magazalarda bulabilir ya da www.amazon.com üzerinden siparis verebilirsiniz. Özellikle fotograf meraklilarinin bu isiticilardan edinmesinde büyük fayda var, iç mekanlarla dis mekanlar arasindaki isi farkindan makinanizi korumak için, fotograf makinasi çantanizin içine koyacaginiz bir isitici, çok ekstrem kosullarla karsilasmadiginiz müddetçe sorunsuz çekim yapmanizi saglayacaktir,

o Gözlük: sizi bembeyaz bir dünya bekliyor, sakin ha gözlüklerinizi evde unutmayin… Süslü gözlükler yerine, mümkünse kayak gözlügü daha çok isinize yarayacaktir,

o   El kremi: elleriniz soguktan çatlayabilir, sirt çantanizdaki bir el kremi çok makbule geçecektir,

o   Bir de hanimlar için bosuna yaniniza almayin dediklerim: makyaj malzemeleri… Ikinci dakikada rimeliniz buz tutacak, gözleriniz birbirine yapisacak, göz kaleminiz Batman’in Joker’i misali yanaklariniza akacak… kisacasi yaninizda bosuna tasimayin makyaj çantanizi…

 

KEMI SNOW CASTLE

Bir liman kenti olan Kemi’deki buz otelde (kar satosu diye adlandiriliyor) bir gece (ama sadece bir gece) mutlaka konaklamali ve bu deneyimi yasamalisiniz.

Bu otel her sene Ocak ayinda buz ve kardan insa ediliyor ve Mart sonunda da eriyor! Her yil baska bir temaya göre hazirlaniyor: 2011’de çizgi film karakterleri, 2012’de olimpiyatlara ithafen spor dallari tema olarak seçilmis, 2013’te ise fantezi temali olarak hazirlanmis. Içinde sadece odalar yok, ayrica bir sapel (sansliysaniz o gün bir dügüne denk gelebilirsiniz), bir bar ve restoran da yer aliyor.

Tamamen buz ve kardan olusan odalar tabii biraz klostrofobik, hatta morga benziyor bile denebilir ama kesinlikle çok soguk degil, zira yatacaginiz yerde bir post, onun üzerinde silte, onun üzerinde çarsaf ve içine gireceginiz 2 kat uyku tulumu var ve degil üsümek, tam tersine sicaktan bayilacak gibi bile olabilirsiniz. 

Tabii odalarda tuvalet, dolap, dus gibi imkanlar yok. Bavulunuzu otelin buzdan olmayan tek bölümündeki dolaplarda birakmaniz gerekiyor. Gece boyunca tuvalet ihtiyaciniz olmamasi için gerekli önlemleri almanizda fayda var çünkü iki kat uyku tulumunun içinden çikip, o sogukta disaridaki tuvalete gitmek ve geri gelmek neredeyse imkansiz, uyku tulumuna 2 kere girip çikmaya çalisinca gece biter! Sabah dus almak isteyenler için ise, kahvalti sonrasinda otelin sehirdeki ayri bir binasina servis saglaniyor. 

 

SAMPO BUZKIRAN GEMISI

Kemi Limani’ndan kalkarak her gün tur yapan Sampo Buzkiran Gemisi’yle Baltik Denizi’nde bir gezintiyi baska ne zaman yapabilirsiniz ki? Buz tutmus denizde buzlari kirarak ilerleyen bu gemiyle yapacaginiz yaklasik yarim günlük turun en heyecanli bölümü, buz tutmus açik denizde buzun üzerinde yürümek ve su geçirmez “immersion suit” adi verilen kiyafetlerle buzlar arasinda yüzmek… Yalniz güvertede yürürken dikkatli olun: güverte yüzeyi buz nedeniyle çok kaygan olabiliyor

 

HUSKY SAFARI

  • Lapland’daki birçok sehir ve kasabada Husky köpekleriyle safari yapmak mümkün.
  • 6 ila 8 köpegin çektigi kizaklarda yaklasik yarim saat süren bu safarilerde ister kizagi siz kullanabilir, isterseniz de kizakta oturan kisi olabilirsiniz. Kizagi kullanan kisinin kan ter içinde kaldigi bu yolculukta, kizakta oturan kisi ise, üzerindeki ekstra tuluma ve kat kat battaniyeye ragmen soguktan fena halde nasibini aliyor. 
  • Safarinin yapilacagi güzergah, bu deneyimi farklilastirabiliyor: eger Rovaniemi sehrindeki güzergahi seçerseniz, doganin bagrinda, agaçlarin arasinda, karlarin romantik bir manzara yarattigi bir ortamda sakin bir gezi yapmis olursunuz. Ama eger Saariselka kasabasindaki güzergahi seçerseniz, buradaki virajlar ve egim, kendinizi James Bond gibi hissetmenizi saglayacaktir.

 

REN GEYIGI SAFARISI

  •  Lapland bölgesinin adeta bir sembolü olan Ren geyikleriyle yapilan safarilerde maalesef kizagi siz kullanamiyorsunuz: bu geyikler yabani oldugu için, yerli halkin deneyimli elleri gerekiyor,
  • Ren geyigi postlariyla üstünüzü kapatip yavas yavas yapilan bu kizak gezisi özellikle çocuk ve gençlerin bayildigi bir deneyim sagliyor.

 

KAR MOTOSIKLETI SAFARISI

Ren geyikleri ve Husky’lerle karsilastirildiginda kar motosikleti ile yapilan gezi kulaga çok etkileyici gelmiyor olsa da, 30 kilometre boyunca siz ve agaçlarin arasinda dolasan geyikler disinda baska hiçbir canlinin görünmedigi, uçsuz bucaksiz karla kapli dogada seyir halinde olmak insana özgürlük hissini sonuna kadar yasatiyor.

 

NOEL BABA KASABASI

  •  Tamamen ticari bir kasaba olsa da Noel Baba Kasabasi mutlaka ugramaniz gereken bir yer,
  •  Çocuklarin kendinden geçtigi, büyüklerin de çocuklastigi bu renkli mekanda Kutup Dönencesi’nde durma deneyimini yasayabilir, yilbasi ve Noel Baba’yla ilgili her türlü süs esyasi ve malzeme satin alabilir, hayalinizdeki Noel Baba’yi kanli ve canli bir sekilde vücuda getirmis olan Noel Baba’yla, tanesi 25.- Euro olsa da fotograf çektirebilir, Noel Baba postanesinden bir sonraki yilbasinin yeni yil kartlarini gönderebilir, Lapon çadirlarinda ates basinda kahve içebilir, doga sporlarina merakliysaniz, dogada vazgeçilmez araçlardan olan biçaklarin en kalitelerini makul fiyata burada bulabilirsiniz.

 

 

CAM IGLODA KONAKLAMA

  • Saariselka kasabasindaki Kakslauttonen Oteli’nde cam iglolarda konaklarsaniz, sansiniz varsa belki aurora borealis adi verilen kuzey isiklarini görebilirsiniz. Sadece yatak ve küçük bir banyodan olusan, yuvarlak ve camdan yapilma bu iglolarda geçireceginiz bir geceyi kolay kolay unutmaniz mümkün degil. Sansiniza bulut yoksa, hem piril piril yildizlari, hem de o gece uygun kosullar varsa kuzey isiklarini tüm gece yattiginiz yerden seyredebilir, sessizligin ve doganin tadini doya doya çikarabilirsiniz

 

KULÜBEDE KONAKLAMA

Luosto kasabasindaki Scandic Hotel’in içinde söminesi, kendi saunasi ve küçük mutfagi olan romantik kulübelerinden birinde mutlaka ama mutlaka kalin bembeyaz karlarin altinda, özellikle gece sari sokak lambalarinin yansimalari arasinda adeta bir masal dünyasinda hissedeceksiniz kendinizi.

 

NE YENIR, NE IÇILIR?

  •  Topragin aylarca kar altinda kalip yüzünü göstermedigi bu bölgede, salata ve meyveye biraz hasret kalacaksiniz. Sebze namina ise,     patates, havuç gibi kök bitkiler mutfagin ayrilmaz bir parçasi,
  •  Lapland denince geyigi eti ve somon baliginin akla hemen geliyor olmasi hiç de tesadüfi degil: buradaki somon baligini, hele bizim  mangal keyfimiz gibi açik havada pisirildikten sonra yediginizde, bugüne kadar yediginiz diger somonlarin aslinda somon olmadigini bile  düsünebilirsiniz. Ren geyigi eti ise, üzerine dökülen tatli yöresel bögürtlen sosu ile oldukça lezzetli,
  •  Isinmak için dünyadaki her mutfakta çorbanin yeri var: burada da mantar çorbasi, somon çorbasi, geyik eti çorbasi ve balkabagi çorbasi  mutlaka tatmaniz gereken lezzetler arasinda.

 

(Bu yazinin Hürriyet Seyahat'te yayinlanan versiyonuna http://www.hurriyet.com.tr/seyahat/22355387.asp linkinden ulasabilirsiniz)

 


http://www.paullende.blogspot.com.tr/2013/01/lapland-kardan-ruya-b-eyaz-dantelden.html
11 Nisan 2014-Tuba Köseoglu Okçu

Kişiye Özel Geziler

Size Özel Turlar

Hayalinizdeki geziyi sayfamızda bulamadınız mı?

Hayallerinizdeki Geziyi, Hayallerinizin Ötesinde Yaşayın!

Nasıl bir program istediğinizi söyleyin, size hayallerinizdeki geziyi tasarlayalım, siz dünyayı nasıl görmek isterseniz öyle bir rotayla; herkes için değil sizin tercihleriniz, sizin hayalleriniz, sizin maceranız için

Gemi Gezileri
Makaleler
Fest Travel
Fest Travel Instagram
Fest Travel Youtube
Fest Travel Twitter
Fest Travel Facebook
Çalışma Saatleri
Pazartesi - Cuma : 08.30 - 18.00

Mesai saatleri dışında bize ulaşmak için [email protected] adresimize yazabilir ya da 0 850 622 33 78 no’lu telefonu arayabilirsiniz.
Barbaros Bulvarı, Barbaros Apt. No.74 K.7 D. 18-19 PK.34349 Balmumcu, Beşiktaş-İstanbul / Türkiye

Tel: 0 850 622 33 78
Faks: 0 212 216 10 30
E-Posta: [email protected]