
Türkiye’de kültür turizminin duayenlerinden Fest Travel’in sahibi Faruk Pekin, “Deniz kum güneşi kullandık, değerlerimizi hoyratça harcadık. Şimdi geldik, geldik duvara tosladık.. Şu anda Türkiye ya yeniden kültür turizmine dönecek ve para kazanacak ya da hoyratça bütün değerlerini kullanacak. Yol bitiyor. Karar zamanı geldi” diyor.
" />Türkiye’de 25 yıldan bu yana rotasından hiç şaşmadan kültür turları düzenleyen Fest Travel, kültür turizminde bir trend, bir marka haline geldi. Dünyanın 75 ayrı ülkesine geziler düzenleyen firma, kalitesinden hiç ödün vermeden faaliyetlerine devam ediyor. Fest Travel’in sahibi, kültür turizminin duayeni Faruk Pekin ile özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Pekin, Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’dan deniz kum güneş trendine kadar pek çok konuda ilginç açıklamalar yaptı.
BİR YILDA 75 AYRI ÜLKEYE GEZİ
Fest Travel olarak Türkiye içerisinde 100’ü aşkın güzergah yarattıklarını anlatan Pekin, şimdiye kadar yolcu taşıma kapasitelerini ölçerek hareket etmediklerine dikkat çekti. Bir yıl içinde 75 ayrı ülkeye gezi yapan tek firma olduklarını belirten Pekin, “Derdimiz kitle turizmi değil. Kitle turizmi yaptığınızda başka bir yere savrulursunuz. Biz, Türkiye’de bir gezi kültürü yarattık.” dedi.
EN BÜYÜK HAYALİM, TÜRKLER’İ KUTUPLARA TAŞIMAK
Dünyanın en uç iki kutubuna tur düzenlemeyi hayal eden Pekin, “Bunlar da çok zor ve pahalı turlar. Sıfır enleme götüren eski Rus gemileri var. Bu gemilerde duş ve tuvalet dışardı. İki kişilik kabinde kişi başı 20 bin Euro gibi bir rakam isteniyor. En büyük hayalim, Türk yolcuları da kutuplara götürmek” diye konuştu.
AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ AJANSI’NDAN NEDEN İSTİFA ETTİM?
Geçtiğimiz günlerde 2010 Avrupa Kültür Başkenti Yürütme Kurulu’ndan istifa eden Faruk Pekin, şu anda ajansın Danışma Kurulu üyesi olarak görevini yürütüyor. Avrupa Kültür Başkenti konseptinin en başından bu yana farklı algılandığını anımsatan Pekin, “Bu konsept bir turizm konsepti değildi. Bazıları öyle sandı. Bu, bir kültür konseptiydi. Dolayısıyla beklentiler çok fazla gelişti” dedi.
ALTI AYDA 48 MİLYON LİRA HARCANDI
Ajansın altı aylık sure içinde 48 milyon liralık bir tanıtım bütçesi kullandığına dikkat çeken Pekin, sonucun ciddi bir hezimet olduğunu belirtti . Türkiye’ye gelen turist sayısının arttığını ancak İstanbul’a gelen turist sayısının azaldığını kaydeden Pekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
RUHR BİLE ALTI AYDA 5 MİLYON ZİYARETÇİ ÇEKTİ
“Türkiye’ye girişlerde Avrupa’dan yüzde 15 artış var ama İstanbul’da düşüşler var. Bunu transit yolculara bağlıyorlar ama tartışacak pek çok nokta da bulunuyor. O zaman demek ki, daha önceki yıllarda verilen rakamlar sahteymiş… Bakın İstanbul ile aynı anda kültür başkenti olan Ruhr havzası bile 5 milyon ziyaretçi çekti.
SADECE YÜZDE 10’Ü KÜLTÜRE AYRILDI
Olay şu, kültür başkenti etrafında malesef beklenen olmadı. Olmayacağı da ortadaydı. Bir kere kurgu yanlıştı, yasayla gelen olay yanlıştı. Bu bir sivil girişim olayıydı, öyle başlamıştı, öyle devam etmeliydi. Çok ciddi bir fon bulundu. Toplanan paranın dörtte biri devlete verildi. Paraların yüzde 70’i restorasyon, yüzde 30 ise diğer kısım olarak ayrıldı. Yüzde 30’un yüzde 10’u ajans harcamaları, yüzde 10’u tanıtım, yüzde 10’u da kültür olarak ayrıldı. İstanbul, malesef ciddi bir fırsat yitirdi. Kültür başkenti konsepti etrafında güzel şeyler olabilirdi. Yazık oldu…”
KİTLE TURİZMİNDEN KİMSE PARA KAZANMIYOR
Plansız, programsız teşvikler yüzünden sahillerin büyük otellerle dolup taştığını savunan Pekin, Türkiye’nin turizme bugünkü yaklaşımı nedeniyle para kazanamadığına dikkat çekti. Pekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de güneş deniz kum turizmine yapılan yatırımların çoğu halkın cebinden finans edildi. O zaman ne denildi? Beş yıldızlı oteller yapacağız ve zengin turistler gelecek. Böyle birşey olmadı. Türkiye’de çok kırılgan bir nokta vardır. Birinci Körfez Savaşı’na kadar Türkiye, kültür satıyordu. Savaştan sonra Akdeniz’de fiyatlar düştü. 5 yıldızlı yerde 3 yıldızlı fiyat oluştu. Rekabet aşağıya çekildi. Fiyatları düşürünce, size ucuzcu insan gelmeye başladı.
GELDİK, GELDİK, DUVARA TOSLADIK
Pahalı kültür turuyla gelen turistler de kaçtı. Şimdi geldik, geldik duvara tosladık. Yolun sonuna geldik. Güneş deniz kum herkeste olan birşey…Bol ürüne birşey yapamazsınız. Artık Türkiye’nin tanıtımda lokomotifi kültür olmalıdır. Siz kültür turizmi diye sunacaksınız. Gelen denize de gelecek.
Şu anda Türkiye ya yeniden kültür turizmine dönecek ve para kazanacak ya da hoyratça bütün değerlerini kullanacak. Yol bitiyor. Karar zamanı geldi.
10 YIL ÖNCE KAPADOKYA’YI ZİYARET EDEN TURİSTLE BUGÜNKÜ TURİST SAYISI AYNI!
Size çok acı bir şey söyleyeyim. Türkiye’ye 4-5 milyon turist gelirken Kapadokya ve Efes’i gezen turist sayısıyla bugünkü turist sayısı hala aynı… Geç kalmış sayılmayız. Türkiye hala kültür turizminden para kazanır. Dünyayı kültür açısından çok çok iyi tanıyorum amah hala Türkiye gibi bir yer tanımıyorum.