
1973 yılına kadar Mysore Eyaleti olarak bilinen Karnataka, Hindistan’ı oluşturan 29 yönetim bölgesinden biridir. Nüfusu 55 milyon olan eyaletin yüzölçümü 192 bin km², yani Türkiye’nin yaklaşık üçte biri kadardır.
Kannada dilinde “Yüce Ülke” anlamına gelen Karnataka nüfusunun çoğunluğunu Malakka Yarımadası, Sumatra ve Madagaskar’da yaşayan halklar oluşturmaktadır. Halkın yüzde 70’inin Kannada dilini konuştuğu eyaletin başlıca dini Hinduizm’dir, eskiden çok yaygın olan Caynacılık ve Budacılık da varlığını sürdürmektedir. Halkın yüzde 80’i tarımla uğraşan Karnataka, Hndistan’ın toplam kahve üretiminin yüzde 70’ini sağlamaktadır. Hindistan’ın önde gelen eğitim merkezlerinden biri olan Karnataka’da 36 binin üzerinde eğitim kurumu bulunmaktadır.
8 milyonu aşkın nüfusu ile Asya’nın en hızlı büyüyen kentlerinden biri olan başkent Bangalore, Hindistan’ın son çeyrek yüzyılda yaptığı teknolojik atak sayesinde Asya’nın “Silikon Vadisi” olarak tanımlanır. Kent bu imajıyla diğer Hindistan kentlerinden ayrılır. 1800’lü yılların başında geniş caddeleri ve yemyeşil parkları ile “bahçe şehir” görünümünde olan kent, Hindistan’ın bağımsızlığından sonra film yıldızlarının, bürokratların, önemli kişilerin yaşadığı bir kültür ve dinlence kenti haline geldi. Kent bugünlerde çok katlı gökdelenlerle kaplı, yoğun trafiğe mahkum, elektrik ve su kesintilerinin normal karşılandığı dev bir endüstri kenti durumunda. 135 hektarlık yemyeşil bir alan içinde dev bambu ağaçlarının doğal kayalarla ilginç manzaralar sunduğu Cubbon Park; “halkın güç ve saygınlığını yansıtmak” amacıyla 1956 yılında granitten inşa edilen ve üstünde Hindistan’ın sembolü olan dört başlı Aşoka Aslanı’nın bulunduğu Vidana Souda; çok hoş balkonlar, sütunlar ve kemerlerin göze çarptığı Tipu Sultan Sarayı; Güney Asya’nın en zengin botanik bahçesi olarak kabul edilen Lalbağ Botanik Bahçesi Bangalore’da görülmesi gereken yerler arasında.
Sandal ağaçlarının, fildişinin, ipeğin ve tütsünün merkezi Mysore, Karnataka eyaletinin en çok gezilen yerlerinin başında geliyor. Karnataka’nın en büyük üniversitesine sahip olan kent, önemli bir kültür merkezi durumundadır. Kentin kalbi durumunda, Hind-İslam tarzında, “Mihrace Sarayı” olarak bilinen, 12 tapınağın çevrelediği Amba Vilas Sarayı; 1915 yılına kadar kraliyet ailesinin residansı olarak kullanılan şimdi bünyesinde çok önemli sanatçıların eserlerini barındıran Caganmohan Sarayı; 1659 yılında tek blok granitten yapılmış Nandi heykelinin bulunduğu, denizden 1.062 m yükseklikteki tepede kurulmuş, uzaklardan bile görülebilen Çamundi Tepesi; Caynacıların en kutsal saydıkları, 17.38 m boyundaki Hindistan’ın en büyük heykeli Şravanbelgola Mysore’de keyifle gezebileceğiniz yerler.
Mysore’a 35 km uzaklıktaki Somnatpur’da bulunan, 80 dolayındaki Hoysala tapınaklarının en iyi korunmuş ve tek eksiksiz yapısı olan Keşava Tapınağı’nı mutlaka görmelisiniz. Hoysala Hanedanlığı’nın ihtişamını en iyi örnekleyen yapılardan biri olan tapınak eksiksiz kulesi ile iyi korunmuş durumda. Tapınak içindeki salon gösterişli sütunlar ve işlemeli tavanla çevrilidir. Üç türbeli tapınak boydan boya birebir ölçüleriyle Krişna ve Vişnu’nun heykelleri ile doludur.
Gezimize Hoysala’nın önde gelen kentlerinden biri olan Belur ile devam edelim. Hoysala sanatının göz alıcı bir örneği olan Çennakeşava Tapınağı’nın tamamlanması yüzyıldan uzun sürmüştür. Merkezde yeralan tapınağın çevresinde bir sarnıç, doğal kaynak ve birçok küçük tapınak bulunmaktadır. Belur yakınlarındaki Halebid, zenginliği ile dikkat çeken bir kenttir. Kentteki Hoysaleşvara Tapınağı’nın yapımına 1121’de başlanmış, fakat 12. yy ortalarına kadar tamamlanamamıştır. Tanrı resimleri ve mitolojik sahnelerle bezeli tapınağın kurulduğu geniş alan bir arkeoloji müzesi niteliği taşımaktadır.
“Zafer Kenti” anlamına gelen Vicanayagar UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde bulunmaktadır. 26 km²’lik bir alana yayılmış olan kentte kutsal mekanlar Hampi Pazar çevresinde ve Kamalapuram köyü yakınlarında olmak üzere şehrin iki bölgesinde yoğunlaşmıştır. Kutsal Merkez’deki dinsel kompleksler arasında birkaç tanesi Vişnu’nun değişik enkarnasyonlarına adanmış mabedler bulunmaktadır ki bunlar arasında Vişnu’nun korkunç görünüşlü insan-aslan şeklinde cisimleşmiş varlığı ve oturan yogi görünümü Vicayanagara’daki en popüler olanıdır. Kutsal meydandaki en büyük yapı olan ve Vişnu’ya adanan Vittala Tapınağı, Vicayanagar sanatı ve mimarisinin en güzel örneğidir.
Çevresinde en az 125 tapınak bulunan, ilk Hindu tapınaklarının inşa edildiği ve Purana efsanesini yansıtan bir dizi kabartmaların bulunduğu Brahman mağara tapınakları ile ünlü küçük ama önemli köy Ayvali (Aihole) mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. En alışılmadık süslemelere ve büyüklüğe sahip Durga Tapınağı ve Ayvali’nin en bilinen yapısı Lad Han Tapınağı öne çıkan başlıca yapıtlardır.
UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yeralan bir başka Karnataka şehri ise Pattadakal’dır. Kırmızı kum taşlarından dolayı “Kızıl Kent” olarak adlandırılan ve Çalukya Krallığı’nın görkemli eserlerini barındıran kentin sadece kutlamalarda kullanıldığı söylenmekte. Buradaki tapınaklarda güney ve kuzey Hindistan’ın mimari tarzlarını bir arada görmek mümkün. En eski tarihli tapınak olan Sangameşvara, tipik bir güney mimarisini sergiler. Pattadakal yakınlarında bulunan tipik bir Karnataka kenti Hospet, kendi başına bir özellik göstermemesine rağmen Muharrem ayındaki Müslüman Festivali süresince büyük bir Müslüman nüfusu ağırlamaktadır.
Çevresindeki 6. ve 7. yüzyıllardan kalma önemli Brahman ve Cayna mağaraların bulunduğu Badami, gezilmesi gereken diğer şehirlerden biridir. Kayaların kazılmasıyla ortaya çıkan mağaralardaki tapınakların iç mekanları zengin bezemelerle kaplıdır. Şiva’ya adanan ve 16 kollu Şiva’nın dans ederken yer alan Birinci Mağara; Vişnu’ya adanan ve dünya üzerine inen brahman şeklindeki Vişnu’nun resminin bulunduğu İkinci Mağara; mağaralar arasında en büyük olanı ve çok ince işlenmiş figürlerin bulunduğu Üçüncü Mağara; diğerlerine göre çok daha sade olan, oturan ve ayakta duran 24 tirtankaranın sıra halde yeraldığı Dördüncü Mağara keyifli bir zaman geçirmenizi sağlayacaktır.
Yazı ve Fotoğraf: FARUK PEKİN