HİNDİSTAN&'A YOLCULUK


12/23 Kasım 2007 tarihleri arasında Hindistan’a turistik bir yolculuk yaptım. FEST Turizm’in yöneticisi, degerli kültür insanı, gezgin ve Hintlilerin deyisiyle grubumuzun sevgili çaçası Faruk Pekin’in yönetiminde 28 kisilik bir grup halinde yaptıgımız yolculuk son derece hızlı ve yogun geçti. Kuzey Hindistan’ı kapsayan gezi Yeni Delhi, Caypur, Agra, Kacuraho, Varanasi, Katmandu ve Dhulikel gibi yerlesim merkezlerindeki yasam alanları ve tarihi yörelerde gerçekleserek su gibi aktı. Bu yazı gezi sırasındaki gözlemlerime dayanmakta olup tarihi olgulardan ziyade sosyal yasama dairdir ve sadece bir özettir. Daha genis bir versiyonunu yazmayı 2008’e bırakıyorum. Bu kısa gezi sırasında Hindistan’ı bize engin bilgisiyle en iyi biçimde ve son derece ayrıntılı olarak tanıtan Faruk Pekin’e sonsuz tesekkürlerimi sunarım.

 

Yaklasık 60 yıllık bir cumhuriyet olan Hindistan dünyanın en büyük demokrasisi olup bu süre içinde hiçbir askeri müdahaleye maruz kalmamıstır. Dünyada, çok kültürlü yapıya en iyi örnek teskil eden Hindistan’da farklı din, etnik grup vb. sahip olan halklar birbirlerini içsellestirdikleri için barıs içinde bir arada yasarlar. Ancak, zaman zaman büyük suikastlerde yasanır ki İndra Gandhi böyle bir Sikh suikasti ile hayatını kaybetmistir.

 

Son günlerde bazı polislerin suçsuz insanları sokakta vurarak öldürdükleri ülkemizdekinin aksine Hindistan’da polis silah tasımaz. Hindistan bagımsızlık hareketinin lideri ve daha çok büyük ruh anlamına gelen Mahatma ilk adı ile anılan Gandhi sivil itaatsizlik ya da pasif direnis hareketinin dünyadaki en önemli öncülerinden biridir. Nitekim Tagore’dan çeviriler yapan Bülent Ecevit de özellikle 12 Eylül’de böyle bir tutum sergilemistir.

 

Bugüne dek gördügüm ülkeler içinde Hindistan’ı “dünyanın gülen yüzü” olarak nitelemek mümkündür. Ama aynı zamanda hüzünlü bakısları olan gülen yüzü…

 

Özet Olarak İnanç

 

Hinduizm içinde eriyen Budizm’in kurcusu ve “aydınlanmıs” ya da “bilen” anlamına gelen Buda’ya göre önemli olan içimizdeki ısıktır. Isıgı bul ve izle…. 4ste her sey bu sihirli ifadede gizlidir. Bunu yaparken, nefret, hırs ve cehaletten kurtulmak gerekir. Çünkü bunlar insanlıgın düsmanıdır. Eril ve disilin, lingam ve yoni, birlikteligiyle anlam kazanan yasam ancak ve ancak insan onu söndürmek istediginde sona erer. Çünkü bizim bildigimiz anlamda ölen bir insanın yakılmasıyla ruh bedenden ayrılır ve bazılarına göre sayısı 8.400.000’ü bulan insan, hayvan, tas, bitki vb. degisik varlıklara geçerek sürekli reenkarnasyona ugrayıp yasamaya devam eder. Çark devamlı döner, döner, yine döner…

 

İnançtan Sosyal Yasama

 

Durum bu olunca, yasam bir ölçüde kolaylasır. Basta en kutsal hayvan olan inek olmak üzere, maymun, domuz, boga, köpek, fare, yılan ve diger hayvanlarla birlikte barıs içinde yasayan Hintliler dogayla sürekli diyalog halindedirler. Önemli olan bugünü en iyi biçimde yasamak, tüm dünya nimetlerinden bugün yararlanmaktır. Varolusa inanmayan Hinduların dünyaya pozitif bakmalarının en temel nedeni budur. Yoksulluk içinde ve çöpler arasında yasarken bile gözlerinin içi pırıl pırıldır, hep gülerler. Öyle anlasılıyor ki, bu inanç kast rejimini bile esnek bir hale getirmistir.

 

Trafik ya da Kaostan Düzene

 

GNP, Gayri Safi Milli Hasıla yerine, GNH, Gayri Safi Milli Mutluluk kavramının öne çıktıgı Hindistan’da insanlar her gün belirsizlige uyanırlar. Ama, inançları geregi belirsizlikle basedebilecek güçtedirler. Ve bu beni arastırmacı olarak çok ilgilendirmektedir. Trafigi ele alalım; tam bir kaostur.

 

“Horn Please”

 

Batı’da, ABD, Almanya vb., özellikle okul ya da hastane çevrelerinde “lütfen kornaya basmayın” levhaları asılıdır ve kural genellikle kornaya basmamaktır. Dogu’da, Hindistan’da ise, resmi olmayan kural, “horn please”tir; kornaya basın. Otobüs, kamyon, üç tekerlekli motosiklet vb.’nin arkasında renkli ve büyük harflerle “kornaya basın” yazar. İnanılması zor ama gerçek. Sürücüler sürekli kornaya basarlar ve önlerindeki araca yaklastıklarını böyle haber verirler.

 

Batı’da her kavsak ya da meydanda trafik ısıgı vardır. Hindistan’da, Yeni Delhi ve diger sehirlerin büyük meydanları hariç herhangi bir trafik ısıgı göremezsiniz. Trafik polisi varla yok arasındadır. Trafik akısı korna sesiyle düzenlenir. Son derece karmasık, hatta kaotik olan bu yapı güleç yüzlü, mutlu, sakin ve feminen bir özellik tasıyan Hintli sürücülerin marifetleri sayesinde, kavgasız bir biçimde düzenli bir yapıya dönüsür. Kaostan düzen dogar ve bu kendi kendine olur. Hindistan’daki trafik kendi kendini düzenleyen sistemlere çok iyi bir örnektir. Bu sayede Hindistan’daki trafik kazaları son derece azdır.

 

Lose Weight Don’t Wait

 

Üç tekerlekli motosikletlerin kapasiteleri bazen 3/4, bazen 4/5 kisi oldugu için “zayıfla bekleme” ya da “zayıflarsan beklemezsin” sloganı son derece yaratıcıdır. Genellikle kapasitelerinin çok üzerinde yolcu alan bu motosikletler sismanlara uygun degildir. Zaten Hindistan’da sisman insan yok gibidir.

 

Çandni Çovk Çarsısı

 

Gezimizin ilk günü Eski Delhi’deki, sokakları neredeyse 2 mt genisliginde olan, Çandni Çovk Çarsısındaki üç tekerlekli bisikletlerle gezmemiz de tam bir kaostu. Karsı karsıya gelen bisikletlerin tekerleklerinin birbirine degdigi daracık sokaklarda gezerken ve binlerce insanın yer yarılıp yeryüzüne çıktıgı bu sokaklar “karmamızı yükseltti”. Yaklasık 1/1.5 saat süren gezi sırasında hiçbir kavgaya sahit olmadık ve bu gerçekten inanılmazdı…

 

Traş Olan Adam

 

Filmler ya da fotograflarda görmüssünüzdür; yol kenarlarında seyyar berberler vardır. Bir sandalye, masaya benzer iki ayaklı bir tabla; iste size bir berber dükkanı. Fakat benim Caypur’da gördügüm bambaska bir seydi. Müsteri sırtını caddeye vererek kaldırımsı bir tümsekligin caddeye bakan tarafının kenarında yere lotus vaziyetinde oturmus; karsısında da berber ve yine lotus vaziyetinde oturuyor. Kaldırımsı tümsekligin eni en çok 1.5 mt ve berberle müsterinin arkasından insanlar geçiyor. İnsanlar dedigim de binlerce insandan söz ediyorum. Berberin elinde bir ustura ve müsterinin yüzüne degmekle degmemek arasında duruyor. Diger elinde ise müsterinin tras ettigi sakalından geriye kalanlar. Her ikisinin de arkasından geçenlerin birinin dizi birisine degse, ustura müsterinin bogazını kesecek. Ama kesmiyor. Dingin biçimde hem sohbet ediyorlar hem de is yapıyorlar. Etrafta korna sesleri, dünyanın bin bir rengine bürünmüs sari’li kadınlar, okuldan çıkmıs büyük parlak gözlü sevimli çocuklar. Binbir tane seyyar satıcı ve hemen hepsi sattıkları ürünlerin yanına, yani tezgahlarına tünemisler. Baharat kokuları mis gibi ve onca yoksulluk varken ortalıkta ne ter kokusu ne de baska bir koku hissediliyor. Hindular, Müslümanlar, Sikhler, Hristiyanlar, Budistler, Caynacılar ve digerleri, hep birlikte, birbirlerine degerek ve sonsuz derecede tahammül ederek yasayıp gidiyorlar.

 

Ve Kadınlar

 

Büyük, parlak ve sürmeli gözleri, kucaklarında bebeleri, sırtlarında en yaygın renk olan Hindistan sarısı, pembe, kırmızı, yesil vb. sarileri olan, güzel kadınlar… Alınlarındaki tikaları ise her seyden önemli. Güleç ama hüzünlü bakıyorlar… Tarladaki kadınlar bile sarileri içinde ipince salınıp duruyorlar; sessizce ve dingin.

 

Varanasi ve Ganga (Ganj Nehri)

 

Mark Twain’in tarihten de eski dedigi Varanasi’deyiz. Günes henüz dogmamıs ve sanki bir Fellini filminin stüdyosunda Ganga’ya (Ganj) dogru yürüyoruz. Etrafta, Ganj’da yıkanıp dua etmeye hazırlanan binlerce Hintli ve uzaktan hüzünlü bir mantra seslendiriliyor. Yol kenarında ise ineklerle birlikte uyayan yoksul Hintliler; kimisi üfleseniz düsecek kimisi de cüzzamlı. Ama her sey rengarenk ve canlı. Ganj kursun renginde ve oldukça pis ama ne gam; kutsal olması yeterli içine girmek için. Sandallarımıza biniyor, mumlarımızı yakıyor ve dilek tutup Ganj’ın serin sularına bırakıyoruz. O da ne, uzaklardan dumanlar yükseliyor ve ates görüyoruz. Yakılan bir ölünün ruhu bedenden ayrılıyor ve yeniden dogmak üzere göklere yükseliyor. Her ne kadar Katmandu’da yakılan ölüleri daha yakından görme imkanımız olduysa da Ganj kıyısındaki ritüel bir baskaydı. Ve, bize çok agır gelen bu tablo bir rüya gibiydi. Bir Hindistan rüyası, sarı sıcak…

 

Katmandu (Nepal) ve Himalayalar

 

Uçakla, Nepal’e yaklasırken, günesli bir gün oldugu için, Himalayalar, yani dünyanın tepesi, karsımıza çıkıverdi. Dev gibi, sakin ama heybetli; bir zamanlar reklamcıların bazı politikacılar için ürettigi kelimelerle, sakin güç… Görebildigimiz tepenin yüksekligi 7149 metreydi. Dünyanın tepesini, Everest’i, Tibet’te görebilecegimi umuyorum.

 

For Those Who Sit / For Those Who Stand

 

Seyahatimizin son gecesi Katmandu Nepal’de gittigimiz Rum Doodle Restaurant, 40.000 ½ Feet Bar’ın tuvaletleri kadınlar ve erkekler için yerine, oturanlar ve ayakta duranlar için olmak üzere, bu iki açıklamanın yapıldıgı levhalar ile ayrılıyordu. Cinsiyet ayrımcılıgının minimize edildigi bu yaklasım reklam ajanslarının yaratıcı yönetmenlerine yol gösterici olabilir.

 

Dogu’da Zaman

 

Zaman batıdan doguya dogru yavaslayarak akar. Fizik zaman degismemekle birlikte felsefi zaman doguya dogru yavaslar. Batı’da hemen her meydanda çok sayıda saat vardır ve bu insanı ezer. Hindistan’da oteller dısında hiçbir meydanda saat göremedim. Zaman durmustu ve belki de tüm Hindistan bir Fellini stüdyosuydu... Fotograflar Zeynep Kanra’dan alınmıstır. http://www.yontemresearch.com/

Yöntem Research
01 Kasım 2007-Bülent Gündoğmuş

Kişiye Özel Geziler

Size Özel Turlar

Hayalinizdeki geziyi sayfamızda bulamadınız mı?

Hayallerinizdeki Geziyi, Hayallerinizin Ötesinde Yaşayın!

Nasıl bir program istediğinizi söyleyin, size hayallerinizdeki geziyi tasarlayalım, siz dünyayı nasıl görmek isterseniz öyle bir rotayla; herkes için değil sizin tercihleriniz, sizin hayalleriniz, sizin maceranız için

Gemi Gezileri
Makaleler
Fest Travel
Fest Travel Instagram
Fest Travel Youtube
Fest Travel Twitter
Fest Travel Facebook
Çalışma Saatleri
Pazartesi - Cuma : 08.30 - 18.00

Mesai saatleri dışında bize ulaşmak için [email protected] adresimize yazabilir ya da 0 850 622 33 78 no’lu telefonu arayabilirsiniz.
Barbaros Bulvarı, Barbaros Apt. No.74 K.7 D. 18-19 PK.34349 Balmumcu, Beşiktaş-İstanbul / Türkiye

Tel: 0 850 622 33 78
Faks: 0 212 216 10 30
E-Posta: [email protected]