
Eğer İstanbul'da yaşıyor veya herhangi bir nedenle İstanbul'a geldiyseniz sizlere güzel bir önerim var. Arkadaşlarınızla Beyoğlu'nda güzel bir yeme içme gezisi yapmaya ne dersiniz?
Cumartesi sabahları çok erken kalkılmaz, saat 11 civarında arkadaşlarınızla Taksim'de buluşun, İstiklal Caddesinin kalabalığına doğru yürüyün, Ağa Camiinin yanındaki sokaktan girince sol kenarda Hacı Abdullah Lokantasında kekik, labada, şevketibostan otlarından ve zeytinyağlı lahana dolmasından oluşan tabağı söyleyin, aman yanında ekmek söylemeyin, sabahtan karnınız doymasın. Hacı Abdullah lokantasında böyle hafif bir başlangıç yaparken öğle için hazırlanan yemeklere de bakmayı ihmal etmeyin. Daha sonra geldiğinizde yiyeceğiniz yemeklere bir bakın. Sadece buraya geldiğinizde beğendili kebap, el basan tava, haşhaş tatlısı ve karışık komposto yemeyi planlayın.
Oradan çıkıp tekrar Taksim'e doğru yürüyorsunuz, sağ kenarda Hacı Baba lokantası var, oraya çıkıp azıcık iç pilav ve tandır söylüyorsunuz. Onları yerken bu lokantadaki mezeleri seyredip yabancı bir konuğunuz olduğunda gelip Aya Triada kilisesinin bahçesine bakan terasta yemek yemeyi planlayabilirsiniz.
Şimdi sıra Galatasaray'a doğru yürüyüp Çiçek Pasajında bira içmekte. Midye tava, midye dolma eşliğinde bir bira iyi gider. Oradan balık pazarına çıkıp etraftaki muhteşem balıkları, meyveleri seyretmekte. Balık pazarının arka sokağında pideci Nizam'a uğramadan olmaz. Orada tadımlık spesyal, karışık gurme ve doktor pidelerinden tadımlık söyleyin, yayık ayranın da mutlaka için.
Nizam'dan çıkıp Pano'nun yanından balık pazarına tekrar girerseniz, tarihi Petek turşucusunu ve İstanbul'un en eski fırınlarından birini göreceksiniz. Hemen yanlarında Feridun beyin Üçyıldız tatlıcısı var, mutlaka sakızlı lokum, meyve jölesi ve bergamotlu sakız reçeli alın. Hemen yemenize gerek yok. Tarihi Mısır apartmanının tepesindeki 360 adlı yere çıkın, muhteşem İstanbul manzarası eşliğinde Türk kahvenizi içerken yersiniz.
Muhteşem finali mutlaka yakında kapanacak olan İnci pastanesinde yapmanız gerek, meşhur profiterol veya Uludağ tatlısından yemeden olmaz, eğer taze çıktıysa milföy tatlısından veya palmiye tatlısından alıp eve götürün.
Eğer bunları biri sizin için yapsın ve gezi boyunca zevkli bir şekilde Beyoğlu'nun tarihini anlatsın istiyorsanız Fest turu arayın, "Cadde-i Kebir'de Lezzet Turları" adlı geziye katılın, Turgay Tuna'nın eşsiz rehberliğinde dolaşın.