Tarih kokan sokaklarıyla Karadeniz’deki en önemli liman Trabzon ve Akçaabat; yeşilin her tonuyla Altındere Vadisi ve Sümela; buzul gölleriyle Ovit Dağı Geçidi; bulutlarla söyleşen Elevit ve Tirovit; sis denizi içerisindeki Sal ve Pokut; yemyeşil çay bahçeleriyle Rize; benekli balıklarıyla, taş köprüleriyle Çamlıhemşin ve özgür akan Fırtına Deresi; fırtına’ya bekçilik yapan muhteşem Zilkale; kartpostallara layık görüntüsüyle Şenyuva Köprüsü; ahşap camileriyle İkizdere; Şavşat’ın güzelliği Karagöl; taş işçiliğinin harika örneklerini sunan Gürcü kiliseleriyle Çoruh Havzası…
Doğu Karadeniz gezimiz umduğumuz gibi, yemyeşil, dehşet lezzetli, müzik ziyafetli, mucizeli (işhan, yavuzköy,cevizli, karaca mağarası) sıfır stres bir gezi oldu. Gezi liderimiz Mustafa bey, ruhumuzu, aklımızı ve karnımızı doyurduğu gibi, zamanlama konusunda olağanüstü başarılıydı, dakik grubumuzun katkısı büyüktü hiç yadsıyamayız.
Bu geziyi yapmayı düşünenlere tavsiyemiz, mutlaka gidin, Mustafa Bey'in hem anlattıklarını hem sözünü dinleyin, kazançlı çıkarsınız, bir de Sermet kaptan gibi, kaptan gibi kaptan birini tanırsınız.(onu burada anlatmadık, gerçekten tanımak lazım.)