
Yeşilköy Tren İstasyonu’ndan başlayıp, İstasyon Caddesi boyuncu sahile kadar yürüyeceğiz. Kısa bir güzergah gibi gözükse de, yolumuzun üstünde birçok tarihi yapı bize eşlik edecek. Gezmekten yorulup acıktığımız zaman, iki ünlü lokantada mola vereceğiz. Eğer İstanbul’da yaşayıp da hálá Yeşilköy’le tanışmayanlardansanız, haftasonu gezi planınıza bu tarihi semti ekleyin.
Gezimize Yeşilköy Tren İstasyonu önünden başlıyoruz. 1871 yılında açılan istasyonu, 1909’da hareket ordusuyla beraber Yeşilköy’e gelen Atatürk de kullanmış. Açıldığı yıllarda burası yerleşim merkezine uzaktı. Eski yol toprak olduğundan, yağmurlu günlerde gidip gelenler çamur içinde kalıyordu. O zamanın şehir planlamacısı Salih Efendi, İstasyon Caddesi’ni yaptırdı da halk bu dertten kurtuldu. Bugün bile yol kenarındaki ağaç düzeni o zamanlardan kalma. Şu an tren istasyonunun en eski yapısı, dışardan da görülebilen eski su deposu.
İstasyon Caddesi boyunca birçok tarihi ev var. Bunlardan ilki tren istasyonuna bakan Hatboyu Caddesi’ndeki Pamukçıyan ailesinin evi. 1900’lü yılların başında yapılan evde, İstanbul tarihçisi Ermeni asıllı yazar Pamukçıyan da bir dönem kalmış. Yapı şu anda boş ve harap durumda.
Biraz ileride Semprini’nin evleri var. İtalyan asıllı levanten mimar Semprini, 1900’lü yıllarda yol boyuncu yan yana duran üç evi yaptı. Semprini’nin önemi, o tarihlerde İstanbul’da birçok esere imza atmış olmasından kaynaklanıyor. En bilinen eseri ise Taksim Tepebaşı’ndaki Büyük Londra Oteli.
KONAKTAN GERİYE MERDİVENİ KALMIŞ
Caddenin Yeşil Zeytin Sokak ile birleştiği yerde, yine 1900’lü yılların başında yapılan Vartanyanların evi bulunmakta. Şimdi kullanılmayan bu yapının sahipleri, o zamanın ünlü bir doktor ailesi. Yeşilköy’ün en ünlü yapıları arasında Abdülmecit Çeşmesi ile Barutçu Başı Konağı’nın kalıntıları bulunuyor. Karşılıklı olarak görebileceğiniz bu yapıların ikisinin de durumu kötü. Konağın sahipleri eski Bakırköy bölgesi baruthanesinden sorumlu Dadyan ailesi idi. Bugün konaktan geriye sadece merdiven kısmının alt bölümü kalmış.
YEŞİLKÖY’ÜN EN ESKİ BALIKÇISI
İstasyon Caddesi’nden sola, Yeşilköy Çeşme Sokak’a sapıyoruz. İncir Çiçeği sokağa geldiğimizde karşımıza Surp Stepanos Ermeni Kilisesi çıkıyor. Bu yapı 1844 yılında inşa edildi. Çok güzel bir kapısı var. Yanınıza fotoğraf makinenizi alırsanız, kaçırmayın hemen fotoğrafını çekin. Ancak içine girebilmek için önceden izin almak veya kültür turlarından birine katılmak gerekiyor.
Rehberimiz Turgay Tuna, bize sürpriz yapıp, aynı sokaktaki bir evin kapısını çalıyor. Karşımıza Yeşilköy’ün en eski isimlerinden Balıkçı Bedros çıkıyor. Nisan aylarında teknesiyle balığa çıkan Bedros tam 85 yaşında.
BÖLGEYE İSMİNİ VEREN AZİZ
Yolumuza devam edip Mirasyedi sokağa geldiğimizde, Yeşilköy’e adını veren Aziz Stefanos’a ithafen yapılmış kiliseye rastlıyoruz. Kilisenin girişinde azizin küçük bir resmi bulunuyor. Avlusunu rahatça gezebilir, mum yakabilirsiniz. Kilisenin hikayesi şöyle: Dördüncü yüzyılda Bizans İmparatorluğu, Filistin’den Aziz Stefanos’un kemiklerini İstanbul’a getirtir. Daha sonra bu kemikler İtalya’ya gönderilmek üzere yola çıkar. Fakat bugünkü Yeşilköy açıklarında, gemi fırtınaya yakalanır ve karaya çıkmak zorunda kalırlar. Çıkılan yerde bir çadır kurulur. İşte bu çadırın olduğu yere Aziz Stefonos’a ithafen bir kilise yapılır. Zamanla bu bölgede bu kilisenin adıyla Ayastefanos olarak anılmaya başlar.
Kiliseye çok yakın bir başka tarihi yapı, Aya Fotini Ayazması. Ayazma’da mum yakıp, dilek dileyebilirsiniz. Mekan çok küçük ama, çok güzel düzenlenmiş.
Aya Fotini Ayazması’yla gezimizin tarihi kısmını bitiriyoruz. Temiz hava almak ve manzaranın tadını çıkarmak için sahilde yürüyüş yapabilirsiniz.
Fest Travel’dan Yeşilköy Gezisi
Yeşilköy gezisini Turfay Tuna rehberliğinde Fest Turizm ile de yapabilirsiniz. İlk gezi 12 Şubat Cumartesi günü yapılacak. Havacılık Müzesi, İstasyon Caddesi, Rum İlkokulu, Abdülmecit Çeşmesi, Dadyan Paşa Konağı kalıntıları, Surp Stefan Ermeni Kilisesi, Ayios Stefanos Rum Kilisesi, St. Stefano Latin Kilisesi, Latin Mezarlığı, Kont Amadeo Preziosi Av Köşkü, Mecidiye Camisi, Yeşilköy Feneri, eski evler ve sokaklar gezilecek. Kişi başı gezi fiyatı 47 YTL. Tel: 0212-216 10 36-37
NEREDE YENİR
Yeşilköy’e kadar gelip, deniz mahsulleri yemeden dönmek olmaz. Hasan Restoran Yeşilköy’de 40 yıldır hezmet veriyor. Başında Melike Diridiri var. Eşinin vefatından sonra başa geçen Diridiri, eski müdavimleri beklediğini söylüyor. Sanatçılar ve politikacılar Hasan Restoran’ı sıkı sık tercih ediyor. Kapasitesi 250 kişilik. Lakerda, kalamar, karidesli peynirli çoban salata ve karides güveci denemeden ayrılmayın. Haftanın her günü 12.00-24.00 arası açık. Rezervasyon var. Kişi başı ortalama 50-60 YTL ödeniyor. Tel: 0212-573 83 00.
Ogün Restoran 16 yıllık. Sahibi Ogün Nergis. Kapasitesi kış aylarında 60 kişi. Daha çok tiyatro ve sinema oyuncuları gidiyor. Her gün 12.00-24.00 arası açık. Lakerda, ahtopot ızgara, füme balık ve topik mekanın önerisi. Kredi kartı geçiyor. Rezervasyon yaptırsanız iyi olur. Fiyatlar ortalama 40-50 YTL arasında. Tel: 0212-573 41 33.
NASIL GİDİLİR
Yeşilköy’e, Taksim’den dolmuş ve otobüs kalkıyor. Eğer Anadolu yakasından gidecekseniz, Bostancı-Bakırköy Deniz Otobüsü’nü kullanmanızı tavsiye ederiz. Bakırköy’e ulaştıktan sonra tren veya Yeşilköy dolmuşlarıyla rahatça gidebilirsiniz.