Amacım: Keşfetmek


Neden bu işi yapıyorsunuz, tesadüfen mi? Öğrenciyken bu işle ilgileniyordum. Hatta kaçak olarak rehberlik yapıyordum. Sık sık İstanbul'u dolaşıp tanıyordum. Ancak bu işe başlamam 1985 yılında işsiz kalmam sonucu oldu. Daha önceden sendikacılık yapıyordum. Siyaset yapamayınca bu işi yaptım diyebilirim.

12 yıl önce İstanbul'da şehir turu yapmak nereden aklınıza geldi? İşe başlarken İstanbul turlarıyla başladık. İstanbullular'ı yaşayan İstanbul'la tanıştırmak istedik. 12 yıldır iyi kötü çevreyle ilgili bir bilinç oluşturduk. Turlara katılanlarda İstanbul sevgisi gelişti. Bugün bir İstanbul kitabı üç dört baskı yapabiliyorsa bunda payımız olduğunu düşünüyorum. Çünkü ilk zamanlarda para kazanamasak da inat ettik, yılda 130,140 tur yaptık. Şu anda İstanbul'da 64 ayrı güzergaha gezi düzenliyoruz. Örneğin Haliç'e 6 ayrı tur düzenliyoruz.

İstanbul turlarınızda arkeologlarla, sanat tarihçileriyle beraber çalışmanızın özel bir nedeni var mı? Aslında gezilen yerlere çok daha geniş bir çerçeveden bakılmasını tercih ederim. Bu nedenle ben isterdim ki, bu gezilerde rehberliği öğretim üyeleri yapsın. Onların akıcı anlatım ve geniş yelpazede bilgi sahibi olma gibi avantajları var. Ancak bu mümkün olmuyor. Arkeologlar ve sanat tarihçileri de en azından insanlara nerede yaşadıklarını öğretiyor.

Tur sırasında anlatılanları insanlar gerçekten dinliyor mu? Karaköy'den geçerken gördüğü kör bir duvarın, bir Ermeni Kilisesi olduğunu öğrenen bir kişi de en azından belli bir duyarlılık oluşuyor. Herkes bulunduğu yere sahip çıkmaya başlıyor. Bence bu çok önemli.

İstanbullu, yaşadığı şehri tanıyor mu sizce? Bir gün Karaköy'deki Ziraat Bankası Şubesi'ne bakıyordum. Yanımda duran adama oranın tarihinden bahsettim. Adam, 'Ben 30 yıldır bu binada çalışıyorum. Sizin anlattıklarınızı valla bilmiyorum' dedi. Yine bir gün tarihi hakkında araştırma yaptığım Karaköy'deki Gümrük Başmüdürlüğü'ne gidip daha fazla bilgi edinmek istedim. İçeri girip dolaştım ve herkese binayla ilgili sorular sordum. Ancak çalışanların hiçbirinin bina hakkında bilgi sahibi olmadığını gördüm. Bunlar umut verici değil. 40 yıllık İstanbullular'ın çoğu için durum böyle.

Beyoğlu gezilerinizin içeriği nedir? Beyoğlu'nu ikiye ayırdık. AKM'den Tünel'e kadar olan kısmı Pera, Tophane'den başlayıp Azapkapı ve Galata Kulesi arasında kalan bölgeyi de Galata turu adıyla geziyoruz.

Galata ve Pera bölgesinde her gün önünden geçtiğimiz ama hakkında pek de bir şey bilmediğimiz ilginç yerler var mı? Karaköy'de üç tane Rus binası var. Bunların en üst kısımları kilise olarak kullanılıyor. İnsanlar dört kat çıkıp da kiliseyle karşılaştıklarında çok şaşırmışlardı. Yine Karaköy'deki Yeraltı Camisi de böyle bir yer. Arap Camisi ve çan kulesini de sayabilirim

Yurtdışı gezileriniz de var. 10 yıldan bu yana yurtdışı turları da düzenliyoruz. Bunların en büyük özelliği kültürel olması. Ağır ve sanat tarihi yüklü turlar. Kimi zaman doğa da ön plana çıkabiliyor. Yurtdışına gitmeden önce binamızdaki toplantı salonunda tura gidecekleri bir araya getirip gidilecek yer hakkında bilgi veriyoruz. Artı olarak da tur yapılacak yerle ilgili bir metin hazırlanıyor. Örneğin son yaptığımız gezilerden St. Petersburg-Moskova için, tam 660 sayfalık bir metin hazırladık. Metinin büyük bir kısmını kendi bilgimizle hazırlıyoruz. Bu pek yapılmayan bir şey. Böylece bir yeri tam anlamıyla insanlara göstermek istiyoruz. Ancak koca bir bölgeyi tek turla tanımak mümkün değil. Biz elimizden geleni yapıp gezdiğimiz yerin hakkını vermek istiyoruz.

Amatör gezginler için nasıl bir program hazırlıyorsunuz? Bir kere gidilen yerlerde gerçekten görülmesi gereken yerleri belirliyoruz. Hangi müzelere gidileceğini seçiyoruz. Gezi sırasında dolaşılan yerlerin Anadolu uygarlıklarıyla ilişkisi olup olmadığını araştırıyoruz. Örneğin Stockholm'e gittiğimizde tura katılanları Akdeniz Müzesi'ne götürdük. İnsanlar çok şaşırdılar. Türkiye'de bulunup bu müzeye getirilmiş birçok eserle karşılaştık. Akdeniz Müzesi'nin orada olduğunu bilmek çok önemli. Mesela Amerikalılar'ı gezdirseydik o müzeye gitmezdik. Çünkü ilgisini çekmezdi. Bir başka örnek vermek gerekirse Budapeşte-Prag turuna katılan bir kişi barok ve gotik gibi konuları iyi kötü öğreniyor.

Tura katılanlar gerçekten gezmek için mi geliyor? Bizim turlarımız ciddi. Hiçbir zaman alışveriş, öğleden sonra serbest gibi duyurularla karşılaşamazsınız. Tam tersine 'Bu bir shopping turu değildir' diye bir sloganımız var. Kimse turumuzu bu tür isteklerle bölemez. Ancak gezi bittikten sonra isteyen istediğini yapabilir.

Bhutan gezisi yaptığınızı biliyoruz. Orası girilmesi zor bir yer, nasıl girdiniz? Eskiden Çin'den izin alınması gerekiyordu. Artık bağımsız bir ülke. İzin almak münkün. Gitmeden önce pasaport bilgilerinizi gönderirseniz, daha az sorun yaşarsınız. Bhutan'a en kolay giriş yapılabilecek yerler Hindistan'la Nepal. Bhutan 600 bin nüfuslu bir yer ve sadece 2 uçağı var. Başlangıçta 200 turistten fazlasını ülkeye almıyorlardı. Sonra bu sayı bine yükseldi. En son 6 bin turiste çıkardılar.

Neden Bhutan? Uzakdoğu'da, Orta ve Güney Amerika'da hala bozulmamış yerler var. Ancak her geçen gün bozuluyorlar. Bhutan'da bunlardan biriydi. Bozulmadan gitmek istedim. Böyle bir ülke de Laos. Bhutan'a göre girilmesi daha kolay bir yer. Vietnam'dan sonra metrekareye en çok bombanın düştüğü yer. Burma'da böyle yerlerden. Yakın zamanda Endonezya'ya gideceğiz. Bir de Patagonya gezisi için hazırlanıyoruz. Arjantin'le Şili'nin güney ucundaki bu yere gidip fyordları ve adaları gezeceğiz. Programımızda Brezilya'da var.

Sizin için gezi ne demek? Benim için gezi yapmak, coğrafi olarak o ülkeyi tanımak demek. En önemlisi de oradaki kültürü tanımak. Yani sadece görmek değil, algılamak demek. Kültürlerini bilmeden bir insanı tanımanın anlamı yok. Ne yiyorlar, ne içiyorlar hep merak ediyorum. Benim dışındakileri görme ve tanıma eylemi diyebilirim. Bu durum hoşgörüyü de beraberinde getiriyor.

Gezilerinizde mutlaka ilginç olaylarla karşılaşmışsınızdır. Evet. Örneğin Körfez Savaşı'ndan bir süre önce bir doğu turu yapmıştık. Savaşın çıkacağı belliydi. Hasankeyf ve Midyat'ı gezdik. Nusaybin'e geçip bir otele yerleşmemiz gerekiyordu. Ancak Nusaybin'de eylem yapıldı ve giriş-çıkışlar yasaklandı. Tura katılan herkesin morali bozuldu. Onları en yakındaki yere yerleştirdim. Sonra bir restorana yemek yemeye gittim. Karşımda olimpik yüzme havuzu olan bir otel vardı. Havuz tıklım tıklımdı ve insanlar ellerinde cintonik kadehleriyle keyif yapıyorlardı. Sınır görünüyor, savaş çıkmak üzere ama insanların umurunda değil. Bunun gibi çok ilginç olaylar oldu. Himalayalar'ın tepesinde cep telefonuyla konuşanlardan tutun da Belfast'da defalarca bombalanmış bir otele yerleştirilmemize kadar.

Hep gruplar halinde mi gezi yapıyorsunuz. Kendi başınıza bir yere gittiğiniz olmuyor mu? Tabii oluyor. Sendikacılık yaparken çok yeri geziyordum zaten. Tek başına ise yılda bir kez keyfime göre bir yere gidiyorum.

Bu gezileriniz kültür amaçlı mı oluyor, yoksa kendinizi denize mi atıyorsunuz? Denize gittiğim de oluyor. Ama asıl amacım keşfetmek. Örneğin Kapadokya'ya gittiğimde rastgele gezip hiç bilinmeyen yerler keşfetmeye çalıştım. Zaten bu iş amatör bir ruhla yapılabilir ancak. Ben de yaptığım işi seviyorum.

www.beyoglu.net
01 Ocak 2000-M. Sercan Tezcanoğlu

Kişiye Özel Geziler

Size Özel Turlar

Hayalinizdeki geziyi sayfamızda bulamadınız mı?

Hayallerinizdeki Geziyi, Hayallerinizin Ötesinde Yaşayın!

Nasıl bir program istediğinizi söyleyin, size hayallerinizdeki geziyi tasarlayalım, siz dünyayı nasıl görmek isterseniz öyle bir rotayla; herkes için değil sizin tercihleriniz, sizin hayalleriniz, sizin maceranız için

Gemi Gezileri
Makaleler
Fest Travel
Fest Travel Instagram
Fest Travel Youtube
Fest Travel Twitter
Fest Travel Facebook
Çalışma Saatleri
Pazartesi - Cuma : 08.30 - 18.00

Mesai saatleri dışında bize ulaşmak için [email protected] adresimize yazabilir ya da 0 850 622 33 78 no’lu telefonu arayabilirsiniz.
Barbaros Bulvarı, Barbaros Apt. No.74 K.7 D. 18-19 PK.34349 Balmumcu, Beşiktaş-İstanbul / Türkiye

Tel: 0 850 622 33 78
Faks: 0 212 216 10 30
E-Posta: [email protected]