Kültürel Varlıklarımız: Ayasofya


Kültürel varlıklarımız en önemli değerlerimiz. Hem tarihsel, hem sosyal hem de mesleğimiz için. Bunların kullanım biçimleri ise fazla önemsenmeyen ancak bence mesleğimizin en önemli göz ardı edilen konularından biri.  Burada derin irdelemelere girmeyeceğim, birazcık meselenin ne olduğundan bahsedeceğim. Ele alacağım örnek Ayasofya müzesi ve sorum şu; neden biz günlük ziyaretçi sayısına bir sınır koymuyoruz?

Sorum çok açık ve pek çok meslektaşımı da rahatsız edebilir. Ama hemen hüküm vermeden bir düşünün. Ayasofya sayısız varlıklarımızdan biri ve bir yedeği yok, en azından benim bildiğim kadarıyla. Peki, o zaman bu hastalıklı tüketim dünyasında biz neden en değerli varlıklarımızı bu kadar çok yıpratalım? Hayır, karşılığını almıyoruz ve alamayız. Bu maddiyatla ölçülebilecek bir değer değil.

Çok fazla ziyaret nelere yol açılıyor kısa kısa sıralayayım:

  1. Çevresel etki yani nem ve hava değişiklikleri. Toz, hava kirliliği ve radyasyon (ışık) çok fazla ziyaret ile birlikte binanızı maruz bıraktığınız birkaç dış etkenden biri. Bunlar hacimsel değişikliklerden dolayı ciddi mekanik sıkıntılar çıkartmakta. Işık ise aydınlık sağlarken aynı zamanda değerli renklerin solmasına neden oluyor.
  2. Normal koşullarda hâlihazırda var olan nem ve sıcaklık etkisi çok fazla kalabalık ile doğru orantıda değişiklik gösterip yıpratıcı etkisini kat kat arttırmakta.
  3. Organik ve organik olmayan parçacıklardan oluşan tozun desteği ile dokunulan her mermer, insan tenindeki partiküller ile birleşince yıpratma ve karartma özelliklerine sahip. Günde 500 kişinin mi yoksa 1500 kişinin dokunduğu mermer mi daha çabuk yıpranır?
  4. Karbon dioksit salımı özellikle kapalı alanlar için en büyük tehlikelerden biri. Soğanlı ve Göreme’deki pek çok kilise içinde yer alan freskoların fazla ziyaretçi sayısından dolayı ortaya çıkan karbon asitten yıpranıp yok olduğu N. Thierry tarafından yayınlanan 1991 tarihli makalesinde kanıtlanmıştır. Söz konusu kiliselere bazen beş bin kişinin kontrolsüzce alındığı bilinmekte.
  5. Ya titreşim etkileri. Bu yapılar mevcut olan nüfusa dayanmak üzerine inşa edilmediler bundan dolayı fazla yüklenme yapıldığında temellerine kadar etki yapacak bir zarardan bahsetmek içten bile değil.
  6. Dinsel ve toplumsal Vandalizm diğer önemli etkenler.

Yukarıda sıraladıklarımın haricinde pek çok madde daha var ama fikir vermesi için burada bırakıyorum. Kısacası her şeyin fazlası zarar. Bir tane Ayasofya’mız varken neden onu daha fazla turist gelsin diye yok edelim. Zerre kadar önlem almıyoruz, ne ziyaret sayısına limit getiriyoruz, ne de teknolojik önlem alıyoruz. Bu yapının bir dayanma, bir ağırlama gücü var ve biz bunu suiistimal ediyoruz. Ne uğruna!

Oysa Ayasofya’yı ziyaret edecek olan turist ona göre önlemini alıp plan program yapabilir. Ortalama 3 gece İstanbul’da kalacağına 4 gece kalabilir. Örnek vermek gerekirse Milano’da Son Akşam Yemeği’ne elinizi kolunuzu sallaya sallaya girebiliyor musunuz, hayır! Bazen haftalar hatta aylar önceden rezervasyon yapmanız şart. Günlük ziyaretçi sayısı ve süresi kısıtlı (en fazla 15 dakika ve 30 kişi tek seferde). Niye mi, çünkü Son Akşam Yemeği yok olursa, yerinde yeller eserse ne dolaştırılacak? Kim ne kazanacak? Kim zarar görecek? Diğer bir örnek ise Endülüs gezilerinin vazgeçilmezi El Hamra Sarayı. Buraya günde maksimum 6600 ziyaretçi kabul ediliyor, yarım saatte bir en fazla 300 gezgin. Niye mi, çünkü El Hamra Sarayı yok olursa, yerinde yeller eserse ne dolaştırılacak? Kim ne kazanacak? Kim zarar görecek?

Aynı uygulama bizlerde de olmalı, elbette sadece Ayasofya için değil her değerimiz için. Kolay değil ama bugün başlarsak on yıl sonra elimizde daha az yıpranmış ama çok daha istikrarlı, sürdürülebilir varlıklar olacaktır.

Bu uygulama yapılırken acentalar mutlak muhatap tutulmalıdırlar. Alınacak bilet, yapılacak rezervasyon acentalar üzerinden geçmelidir. Böylece hem bu mesleğe baş koymuş hem de emek vermiş meslektaşlar, hem de ülke kazanacaktır. Elbette yine saatlerce kapıda bekleyip son dakikacılar içinde bir kısıtlı imkân verilebilir.

Kısacası günlük ziyaretçi sayısı hemen sınırlandırılmalı. Bir örnek daha vermek gerekirse Çekoslovakya’daki Telč Şatosu’nun günlük ziyaretçi limiti 1200 kişi. Bu sınır kesinlikle aşılmamaktadır. İçeriye sadece rehberli gruplar alınmakta olup 2 rota (a veya b) uygulanmaktadır. Bu uygulamalar en sağlıklı profesyonel rehberli organize grup veya münferit operasyonlar ile kontrol altına alınabilir. Yerinde gözetmeler, kontroller, uyarılar. Turist sayıları aynı zamanda farklı pazarlama yönlendirmeleriyle kontrol altında tutulabilir. Yoksa bu gidişatımız sağlıklı ve verimli değil. Bu varlıklarımızı kaybettiğimizde hiç kimse dönüp bizimle olmayacaktır, biz oturup dizimizi döveceğiz. Oysa çözüm çok basit ve öyle gizli saklı değil…

 


Makaleleri
Kitle turizmi nasıl başladı?
Seyahat tasarımcısının beslendiği ziyafet(ler)
Seyahat motivasyonları
Etik gezgin olmak
'Doğu Ekspresi' adı verilen iki lüks tren kimlere ait, farkları neler?
‘Bakanlıklar ve hükümet bu konuda birkaç lafın ötesine dahi geçemiyor’
Tren seyahatlerinin duygusal açılımları
Kartpostallar ve Yolculukları
Hediyelik eşyalar
Milyonlarca Hintliyi Tepindiren Adam
Turizm Sektörünün Köşe Taşı
Othmar Pferschy: Türkiye’nin ilk turizm fotoğrafçısı
2017’nin Lüks Seyahat Eğilimleri
Teotokostis Pammakaristu Manastır Kilisesi
Müzik, Seyahat İsimli Eşsiz Filmin Film Müziğidir…
Dünyanın En Garip Müzeleri
Turizm ile Şekillenen Gelecek
2018 Avrupa Kültür Başkenti: Valletta
Sanatın ve Mimarinin Beşiği: Floransa
Dokunulmamış: Ürdün ve Petra
Turizm Hakkında
Güzergah; Film Sahnemiz
Tonlarca Tel ve Sürdürülebilirlik
Kaburga Kıran
Dünyanın 10 Yerinden 10 Görkemli Kanal
Arkeolojik Kazılar, Türk Kaleleri ve THY
Birinci Konstantin
Barka İle Seyahat
Osaka
Modern Tanıma Göre Turizm’in Keşfi
Nasıl?
Seyahat Teknolojisi
Zekeriya Şen’in Hindistan İzlenimleri Serisi-2
Zekeriya Şen’in Hindistan İzlenimleri Serisi-1
Nam-ı Diğer: Zamanla İsmi Değişen Ülkeler
1900’lerde Paris'te Bir Fuar ve Yürüyen Kaldırım Hikayesi
Mars’ta Tatil Yapmak Mümkün mü?
Rock’n Roll ve Otel Sektörü
Nepal Denince Akla…
2016’nın Favori Destinasyonu: İzlanda
Gelişen Teknoloji Işığında Geleceği Öngörmek
Bavulunun Sesini Dinle : BagSentry
Düşük Sınıf Negatifliği Burada Yok: Narita Havalimanı
Kültürel Varlıklarımız: Ayasofya

Önerdiklerimiz

OECONOMICA: ALSACE GEZİSİ
İSTANBUL’UN KONUŞAN TAŞLARI

İSTANBUL’UN KONUŞAN TAŞLARI

Sıra dışı bir şehir jeoloji aktivitesi
Explore Ortaklığı ile Puglia
BOĞAZ’IN İNCİSİ YENİKÖY
FENER - BALAT TURU
Kişiye Özel Geziler

Size Özel Turlar

Hayalinizdeki geziyi sayfamızda bulamadınız mı?

Hayallerinizdeki Geziyi, Hayallerinizin Ötesinde Yaşayın!

Nasıl bir program istediğinizi söyleyin, size hayallerinizdeki geziyi tasarlayalım, siz dünyayı nasıl görmek isterseniz öyle bir rotayla; herkes için değil sizin tercihleriniz, sizin hayalleriniz, sizin maceranız için

Gemi Gezileri
Makaleler
Fest Travel
Fest Travel Instagram
Fest Travel Youtube
Fest Travel Twitter
Fest Travel Facebook
Çalışma Saatleri
Pazartesi - Cuma : 08.30 - 18.00

Mesai saatleri dışında bize ulaşmak için [email protected] adresimize yazabilir ya da 0 850 622 33 78 no’lu telefonu arayabilirsiniz.
Barbaros Bulvarı, Barbaros Apt. No.74 K.7 D. 18-19 PK.34349 Balmumcu, Beşiktaş-İstanbul / Türkiye

Tel: 0 850 622 33 78
Faks: 0 212 216 10 30
E-Posta: [email protected]